| Dayanabildiğim kadar dayandım, ama el spazmları ve mide bulantısı dayanılmaz hâle geldi. | Open Subtitles | كنت أؤجّل ذلك طالما يمكنني لكن.. الآن تشنّجات اليد والغثيان جداً سيء |
| Bağ ağrıları gitmiştir ama bu sefer de kramplar, mide bulantısı ve ishal başlamıştır tabii. | Open Subtitles | لذلك ذهب الصداع، لكن المغص والغثيان والاسهال |
| Bu sadece baş dönmesi, mide bulantısı ve afazi | Open Subtitles | انظري، إنه أمر الدوار والغثيان وفقد القدرة على الكلام. |
| Yanetkileriyorgunluk, mide bulantısı, şişme. | Open Subtitles | ويشمل الآثار الجانبية .. التعب، والغثيان والإنتفاخ |
| Dave Walker bu sabah aradı. Baş ağrısı ve mide bulantısından şikayet etti. | Open Subtitles | ديف والكر اتصل هذا الصباح شاكيا من الصداع والغثيان |
| Uyku ve mide bulantısı problemi olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أنها كانت تعاني من الأرق والغثيان |
| Hasta olmuş, lavaboya koştu, virüs kapmış, ishal, mide bulantısı... | Open Subtitles | إصابتها بالمرض, ركضت إلى الحمام. فيروس: الإسهال, والغثيان ... |
| - Baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, yorgunluk. | Open Subtitles | -الصداع والغثيان والدوار والتعب -بالضبط |
| - Bitkinlik, mide bulantısı, enfeksiyon-- | Open Subtitles | التعب . والغثيان والعدوى |
| mide bulantısı ve kusma şikayeti var... | Open Subtitles | وقد ظهرت عليها أعراض القئ والغثيان... |
| mide bulantısı da. | Open Subtitles | والغثيان |