| Masrafları ödemeye yetti. otel, bar, erzak. | Open Subtitles | تكفى لدفع الفواتير والفندق والحانة والبِقالة. |
| Moe kumarhane ve otel hisselerini bize satınca, her şeyin sahibi olacağız. Tom! | Open Subtitles | موجرين سيبيع لنا حصتة هنا فى الكازينو والفندق ليصبح كلة مملوكا للعائلة . |
| Moe kumarhane ve otel hisselerini bize satınca, her şeyin sahibi olacağız. Tom! | Open Subtitles | موجرين سيبيع لنا حصتة هنا فى الكازينو والفندق ليصبح كلة مملوكا للعائلة . |
| Eval ve kardeşi Ziggy arazi konseyi tarafından kumarhane ve oteli kurmak için kiralandılar. | Open Subtitles | تم استجار إيفل وزيجي من قبل المجلس القبلي لإقامة الكازينو والفندق |
| Zira filmde labirentte ve otelde birçok hin dehlizleri ve geçmişin bir kâbus haline geldiğini görüyoruz. | Open Subtitles | حيث كثير من ممرات المتاهة والفندق خادعة وحيث يتحول الماضي إلى كابوس |
| Tek ihtiyacım olan uçak bileti ve otel parası. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو مالٌ كافٍ لتغطية نفقات السفر والفندق |
| Anahtarını odada bırakmış ve otel de otomatik olarak çıkışını yapmış. | Open Subtitles | حَسناً، هو لَمْ. تَركَ مفتاحَه في الغرفةِ، والفندق آلياً يُدقّقُه خارج ظهراً. |
| Ortadan kaybolunca, markana ciddi bir şekilde zarar verdin ve otel bunun bedelini ödedi. | Open Subtitles | عندما إختفيت آذيت شعارك بشكل حقيقي والفندق هو من دفع السعر |
| Fakat gazino ve otel en iyi mekanlarda olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن تكون أماكن أقرب إلى الكازينو والفندق |
| Kaldığını söylediğiniz otel var ya? Kimse yok. | Open Subtitles | والفندق الذي تدّعون أنه يقيم فيه، لا يوجد به أحد |
| Çünkü arabayı alıp gittin ve otel istila altındaydı. | Open Subtitles | كم كدنا نموت كلنا لأنك أخذت الشاحنة والفندق كان شبه مُجتاح. |
| Takım elbise, ve otel, ve şimdi de öğrenciler. | Open Subtitles | والسترة والفندق والآن التلاميذ |
| Uçuşlar dolu, ve otel korumaya alınacak. | Open Subtitles | والرحلات كاملة والفندق سيكون محروس |
| Uçuşlar dolu, ve otel korumaya alınacak. | Open Subtitles | والرحلات كاملة والفندق سيكون محروس |
| Carlyle otel ve kaplıcasına. | Open Subtitles | وفي صحة كارليل المنتجع والفندق المترف |
| otel'de bu kadar mı tepede olmak zorunda. | Open Subtitles | لم أركض منذ فترة ، والفندق علي قمة تل |
| Eğer gelmeyeceksen hem yarış için hem de otel için ödediğim depozito yanacak. | Open Subtitles | حسنٌ, إذا كنت لا تُريد الذهاب، سألغي البطاقة فقط... الخاصة بالسباق والفندق. |
| Uçağı ve oteli o piç öderse giderim. | Open Subtitles | سأذهب, إن كان ذلك الأحمق سيدفع سعر التذاكر والفندق. |
| - Oyunları ve oteli. | Open Subtitles | الألعاب والفندق. |
| - Benzin istasyonunu ve oteli dün gece hallettim. | Open Subtitles | -أجل . أغلقت محطة الوقود والفندق ليلة أمس، وتولى (بول) الحانة. |
| Düğün olduğu için otelde başka boş oda yok o yüzden oda da değiştiremiyoruz. | Open Subtitles | والفندق محجوز بأكمله من أجل الزفاف لذا لا يُمكننا تغيير الغُرف |