| Sadece sert ve güçlü olanlar kendilerine Spartalı diyebilir. | Open Subtitles | فقط الخشن والقوي قد يدعون أنفسهم بالاسبارطية. |
| Birisiyle tuhaf ve güçlü bir bağ kurmuşsunuz ve o aniden gitmiş gibi. | Open Subtitles | كما لو أنكِ قمتِ بهذا التواصل الغريب والقوي مع شخص ما ثم رحل فجأة |
| Beyin ve adele Zayıf ve güçlü. | Open Subtitles | أدمغة وقوة عضلية الضعيف والقوي |
| Büyük ve güçlü Secretariat'tanyine fişek gibi bir yarış! | Open Subtitles | وها هو مرةً أخى سباق مثير من الكبير والقوي "سكرتاريت" |
| Tüm köy, cesur ve güçlü Çuvava tarafından korunduğu için şanslılardı, çünkü o gün, acımasız bir yılan kolay bir av peşindeydi. | Open Subtitles | لكن القرية بأكملها ستكون مراقبة من قبل التشيواوا الشجاع والقوي ... ... والذي كان محظوظاً ، لأنه في هذا اليوم |
| Çünkü Mükemmel ve güçlü | Open Subtitles | لأني أنا الرائع والقوي |
| Fakat yakışıklı ve güçlü Prens Kuragin, ...binlerce dönümlük arazileri ve altından saraylarıyla... | Open Subtitles | حيث كان الأمير (كوراغين) الوسيم والقوي مع آلاف الأراضي والقصور الذهبية |
| Muhteşem ve güçlü Oz Büyücüsünün emriyle... | Open Subtitles | ... بأمر من عرًاف (أوز) العظيم والقوي |
| Muhteşem ve güçlü Oz Büyücüsü. | Open Subtitles | (العظيم والقوي عراف (آوز |