| Ne kadar gelişkin bir yapıya sahip olduklarını anlamanın tek yolu onları, gece ve gündüz, suda ve karada kendi doğal ortamlarında izlemektir. | Open Subtitles | الآن فقط, بإستكشاف عالمهم الكامل فوق وتحت الماء في النهار والليل يمكن ان نقدر بالكامل فقط كم هم متطورون |
| Bir güneş tutulması, gece ve gündüz arasındaki hattı saklayan tek vakittir. | Open Subtitles | كسوف الشمس يحجب الخط بين النهار والليل لذلك فإنه الوقت الوحيد |
| Gerçekten anlamanızı istediğim önemli bir nokta da: Bu bir hızlandırılmış çekim değil, bu, benim gün ve gece boyu fotoğraf çekmemle oluşuyor. | TED | و العنصر المهم الذي أريدكم يا أصدقاء أن تفهموه هو: ليست هذه لقطات متتابعة، هذا أنا أصور طوال النهار والليل. |
| Güneş doğup battığı sürece. Gündüz ve gece olduğu sürece. | Open Subtitles | مادامت الشمس تشرق وتغرب، مادام يوجد النهار والليل |
| 15 saatten 30 saate kadar bir sürede, 1500'den fazla resim çekerek fotoğraflıyorum. Daha sonra gün ve gecenin en güzel anlarını seçiyorum. | TED | التصوير في أي مكانِ لمدة تترواح بين 15 إلى 30 ساعة والتقاط أكثر من 1،500 صورة، وأختارُ بعد ذلك أفضل اللحظات من النهار والليل. |
| Araştırıp durmak nedir diye krallık, nedir devlet ödevi gün niçin gün, gece niçin gece, zaman niçin zaman boşa harcamak olur günü, geceyi, zamanı. | Open Subtitles | ومعنى الواجب ولماذا كان النهار نهار واليل ليل والزمان زمان ليس يجدي شيئا سوى اضاعة النهار والليل والزمان |
| - Gece gündüz. | Open Subtitles | النهار والليل. |
| Şimdi bunlar ışık ve karanlık gece ve gündüz birbirinden ayrılmıştır. | Open Subtitles | وهذه الأشياء، الضوء والظلام النهار والليل |
| Günleri, gece ve gündüz vakitlerini, kadınların gözlemlenebileceği yerleri dış görünüşleri, yaşları ve davranışları hakkındaki notlar. | Open Subtitles | أيام الأسبوع، أوقات محددة خلال النهار والليل أماكن حيث يُمكنه مراقبة النساء وتسجيل ملاحظات عن مظهرهن أعمارهنَ وعادتهنَ |
| Yani, Dinkins, Giuliani. gece ve gündüz gibi. | Open Subtitles | اقصد مثل دينكنز ، جولياني تقريبا النهار والليل |
| Kendi ekseni etrafında dönmesiyle gece ve gündüzler oluşur. | Open Subtitles | تدور حول نفسها مما يكـّون النهار والليل |
| gece ve gündüz kupalarıı dolu tutsun. | Open Subtitles | قدح في النهار والليل |
| Bütün gün ve gece sürdüm, sadece sürmeye devam ettim. | Open Subtitles | قدت طوال اليوم ، والليل بأكمله وإستمريت في ذلك |
| Yani alan demek istedim kendi gündüz ve gece döngüsünü yaratıyor olmalı, kendi yapay ikliminden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ليس هذا الحقل بل ذلك الحقل يولد دورتي النهار والليل ومناخًا اصطناعيًا |
| Bütün gündüz ve gece yatağımın içi sağa sola dönemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الإسترخاء في الفراش طوال اليوم والليل. |
| ve gece gündüz elektriği olan, gerçek bir yerde yaşamaktır.. | Open Subtitles | ومكان حقيقي نعيش فيه مع كهرباء بالنهار والليل |
| # Gün batıyor, gecenin örtüsü iniyor # | Open Subtitles | "والشمس تجري لغروبها والليل يسبغُ بعباءته" |
| # Gün batıyor, gecenin örtüsü iniyor. # | Open Subtitles | "والشمس تجري لغروبها والليل يسبغُ بعباءته" |
| gölgenin arkadaşı, gecenin ülkesi olduğunu yazmıştı. | Open Subtitles | ان الظل كان صديقه والليل مجاله |
| "Eğer istersem gündüzü geceye, geceyi de gündüze dönüştürürüm. " | Open Subtitles | "لو أستطيع أن أغير النهار إلي الليل والليل إلي نهار" |
| Günler kısa ve geceler daha da kısa. | Open Subtitles | النهار قصير والليل ايضا اقصر |