| - Fakat önemli olan tek şey değil. - Para, mevki ve aile de var. | Open Subtitles | لكنه ليس الشئ الوحيد المهم هنالك المال ,والمكانة , والعائلة |
| Bir eşin ve çocukların Peacefield'ta kalabilmesini büyük bir lütuf olarak görüyorum. | Open Subtitles | اعتبره إحسان عظيم اعطيتوني زوجة وأطفال والمكانة |
| Makam ve servet sahibi olanlar servetlerini ihtiyaçları ya da amaçlarından öteye taşıyabilsinler diye! | Open Subtitles | من لديهم المال والمكانة يمكنهم أن يروا ثرواتهم تنمو عن طريق الحاجة أو الهدف |
| Böyle bir hevesi memnun edecek paraniz ve pozisyonunuz var. | Open Subtitles | لديك المال والمكانة التى تمكنك من من الإنغماس في مثل هذه الملذات. |
| Daha fazla şan ve şöhret sahibi olabilmek için. | Open Subtitles | لإبقاء الثروة الهزيلة والمكانة التي يرغبها الرجال |
| Bu da param olmadığı için böyle davrandığını düşündürüyor ve bulunduğum pozisyon sorun oluyor. | Open Subtitles | ما يدفعني للإعتقاد بأن سبب المشكلة هو إفتقاري للمال والمكانة |
| Ona bol para ve prestiji sağlayan bir pozisyon. | Open Subtitles | وهو موقف الممنوحة له المال الكافي والمكانة. |
| Para ve prestij olmadan hayata uyum sağlamaya çalışıyorsunuz | Open Subtitles | تحاول التكيف مع الحياة بدون المال والمكانة |
| Veblen ve Wolfe gibi bir çok sosyoloğa göre, kökleri, temelleri çok ciddiye alışımızın nedeni snop yaratıklar olmamız, statüko üzerinde yoğunlaşmış olmamızdır. | TED | العديد من الاطباء الاجتماعين مثل فيبلين و ولفي سيحاججون بأن سبب أخذنا مكون الشيء بصورة جدية هو أننا سطحيون و ماديون .. وكل مافي الامر اننا ننظر الى القشور والمكانة الاجتماعية |
| Çok eşli ilişkilerde, önde gelen sosyal ve siyasi figürlerin örnekleri, çok eşli evliliğin zenginlik, statü ve güç sembolü olarak algılanmasına yol açtı. | TED | حالات من الشخصيات السياسية والإجتماعية البارزة في العلاقات التعددية أدت إلى التصور بأن تعدد الزوجات يعتبر كرمز للثروة، والمكانة والسلطة. |
| Binlerce yıl boyunca filozoflar şunu söyledi, Hayatın para, statü ve hava atmaktan ibaret olduğu kanısındaysanız rezil bir durumda hissedersiniz. | TED | لقد قال الفلاسفة منذ آلاف السنين إذا كنت تعتقد أن حياتك تدور حول المال والمكانة الاجتماعية والتباهي بهما، فسوف تشعر بالسوء والأسى. |
| Belli ki paranın ve sosyal statünün peşinde, ama ilk ben geldim. | Open Subtitles | من الواضح يتطلع الى أموالك والمكانة الاجتماعية ، ولكنى كنت هنا قبلة . |
| O yılanın teki. Her zaman daha çok güç ve mevkii peşinde koşacaktır. | Open Subtitles | إنه ثعبان يبحث دومًا عن السلطة والمكانة وحينما تهددت مكانتك من قبل (فارينيوس).. |
| O yılanın teki. Her zaman daha çok güç ve mevkii peşinde koşacaktır. | Open Subtitles | إنه ثعبان يبحث دومًا عن السلطة والمكانة وحينما تهددت مكانتك من قبل (فارينيوس).. |
| Parası ve saygınlığı olan genç, yakışıklı erkekler. | Open Subtitles | شباب وسيم يملك المال والمكانة. |
| Etki ve Statü. | TED | النفوذ والمكانة |
| "Tarih bölümü böyle bir okuldan ve öğrencilerinden beklendiği gibi çalışıyor." | Open Subtitles | "يعمل قسم التاريخ تماماً كما هو مرجو، لمدرسةٍ بهذا الحجم والمكانة ... |
| Tekken'in gücü ve pirestiji anlamına gelir. | Open Subtitles | يعني القوة والمكانة لمؤسسة "تيكن" |