| Buradaki insanlar bizi istemiyor. Şaka yapıyor olmalısın. | Open Subtitles | والناس هنا لا يريدوننا لا بد أنكم تمزحون |
| Diğer şehirlerde durum şimdiden kötü ve Buradaki insanlar gazete köşelerinde yazılanları görüyor. | Open Subtitles | في مدن اخرى، إنها سيئة بالفعل، والناس هنا ترى الكتابات على الحائط |
| Yani Buradaki insanlar, o savaşın içinde yer alacak mı? | Open Subtitles | والناس هنا سينضمون إلى تلك المعركة؟ |
| Buradaki insanlar da çarpışmaya katılacak mı? | Open Subtitles | والناس هنا سينضمون إلى تلك المعركة؟ |
| Hem Buradaki insanlar o iş için yeteri özveriyi göstermiyor. | Open Subtitles | والناس هنا لا يضعون عملاً كهذا كأولوية |
| Yalnızca Buradaki insanlar henüz bunu bilmiyor. | Open Subtitles | والناس هنا لا يعرفون ذلك حتى الآن |
| Buradaki insanlar benim ailem. | Open Subtitles | والناس هنا هم عائلتي |