| Karınlarını havaya doğru yöneltirler hafif esinti, memeciklerinden ürettikleri lifleri yakalar. | Open Subtitles | يُميلون بطونهم للهواء والنسيم الخفيف يمسك بالخيوط عندما تخرج من الغازلات |
| Müziğiniz var, pencereniz açık, serin bir esinti saçlarınızı uçuruyor. | TED | والموسيقي تملأ السيارة والنوافذ مفتوحة والنسيم العليل يداعب شعرك. |
| İrlanda denizi boyunca bir esinti kopar gelir | Open Subtitles | " والنسيم وهو يهب عبر البحر متجهاً إلى ايرلندا" |
| Elimde bu bardak, yaprakların esintisi seninle konuşmak. | Open Subtitles | كوبي في يدي والنسيم الجميل وأتحدث معك |
| Elimde bu bardak, yaprakların esintisi seninle konuşmak. | Open Subtitles | كوبي في يدي والنسيم الجميل وأتحدث معك |
| Yüzümüzde tatlı bir esintiyle su bahçelerine gideceğiz. | Open Subtitles | (سنركب إلى (حدائق المياه والنسيم في وجوهنا |
| Yüzümüzde tatlı bir esintiyle su bahçelerine gideceğiz. | Open Subtitles | (سنركب إلى (حدائق المياه والنسيم في وجوهنا |
| Elimde bu bardak, yaprakların esintisi seninle konuşmak. | Open Subtitles | كوبي في يدي والنسيم الجميل وأتحدث معك |