| Üzgünüm, ben o kadar kolay değilim. Affetmiyorum ve kesinlikle de unutmayacağım. | Open Subtitles | أنا آسفة، أنا لست بهذه السهولة أنا لا أسامح وبالتأكيد لا أنسى |
| Daha fotoğraf çekmek yok, simit yemek yok... ve kesinlikle düğüne gitmek yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الصور , لا مزيد من البيغل وبالتأكيد لا حفلات الزفاف |
| Ve güzellik iyilik anlamına gelmiyor, ve kesinlikle hoşnutluk anlamına da gelmiyor. | TED | والجمال لا يعني الخير، وبالتأكيد لا يعني أن القناعة. |
| Bu ölçeklenemedi, evrensel olarak çalışmıyor ve kesinlikle fiilen çalışmıyor. | TED | أنها لا تكبر، ولا تعمل على المستوى الدولي، وبالتأكيد لا تعمل بالشكل الافتراضي. |
| Birkaç dakika önce, metronun görgü kurallarına uyan bir grup yolcuyduk sadece. Direkt olarak göz teması kurmak yok, konuşmak yok ve kesinlikle sohbet etmek yok. | TED | كنا مجرد حفنة من الركاب الذين لتوهم، أتبعوا آداب النفق، لا أتصال عين مباشر لا حديث وبالتأكيد لا محادثات. |
| Şimdilik, makinelerimiz hayal kırıklığına uğramıyor, rahatsız olmuyorlar ve kesinlikle hayal kurmuyorlar. | TED | في الوقت الراهن، لدينا آلات لا تشعر بالإحباط، لا ينزعجون، وبالتأكيد لا يتخيلون. |
| Bu daha kolaylaştırmaz, ve kesinlikle meşrulaştırmaz. | Open Subtitles | ذلك لا يجعل الأمر اسهل وبالتأكيد لا يجعله حق |
| ve kesinlikle garajda gizlediğim şekerlerim de yok. | Open Subtitles | وبالتأكيد لا يوجد لدي أية حلوى مخبأة في المستودع |
| ve kesinlikle oturma odasını, dağıtmak yok. - Yoksa-- - Yoksa ne olur? | Open Subtitles | وبالتأكيد لا أحد يضع قدماً فى غرفة الجلوس وإلا |
| ve kesinlikle güzellik salonunda oturup dergimi okuyamam. | Open Subtitles | وبالتأكيد لا يمكن أن أجلس في متجر تجميل وأقرأه. |
| ve kesinlikle cinsel taciz davaları yok. | Open Subtitles | وبالتأكيد لا أكثر بدلات المضايقةِ الجنسيةِ. |
| Ona bunu yapamam. ve kesinlikle kızına da yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفعل ذلك بها وبالتأكيد لا يمكنني أن أفعل ذلك بابنتها |
| Hiçbir yeteneğin yok ve kesinlikle ne oluyor anlamıyorsun. | Open Subtitles | انت تفتقرين المهارة وبالتأكيد لا تستطيعين قراءة الوضع |
| Para hayatından daha değerli değil, evlat ve kesinlikle benimkinden de değerli değil. | Open Subtitles | المال لا يستحقّ حياتك يا فتى، وبالتأكيد لا يستحقّ حياتي أيضاً. |
| Artık sırlar, bölümlere ayırmalar ve kesinlikle gizli kameralar olmayacak. | Open Subtitles | لا مزيد من الأسرار، لا مزيد من التقسيم، وبالتأكيد لا مزيد من الكاميرات المخفية. |
| Sen sadece bir hırsız değilsin ve kesinlikle yalnız çalışmıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لستِ مجرد لصة وبالتأكيد لا تعملين وحدك |
| Bir taraflarımı tıraş etmem, kaba kuvvet yok ve kesinlikle yüzüme gelinmesini istemem. | Open Subtitles | لنأحلقمقدمتي,لا مضاجعةمنالخلف... وبالتأكيد لا قذف على وجهي |
| Bakıyorum ve kesinlikle gördüğümü beğenmiyorum. | Open Subtitles | ، أنـا أنظر وبالتأكيد لا أحبّ مـا أراه |
| Kural yok, aile yok ve kesinlikle saygı da yok. | Open Subtitles | لا مبادئ ولا عائلات وبالتأكيد لا إحترام |
| Bunun anlamı mütevazi kıyafet, ...dekoltesiz, gösterişli takı olmadan ve kesinlikle olmayacak... | Open Subtitles | أذاً هذا يَعني لباسَ بسيطَ، لا أنقسام باالسلوك، لا مجوهراتَ فاخرةَ وبالتأكيد لا... |