| Zavallı kadın hayatta ve iyi olduğu için mutlu olmayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون سعداء قليلاً أن المرأة المسكينة على قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Zavallı kadın hayatta ve iyi olduğu için mutlu olmayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون سعداء قليلاً أن المرأة المسكينة على قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Adolf Hitler hayatta ve iyi Miami'de yaşıyor. | Open Subtitles | ادولف هتلر علي قيد الحياة وبصحة جيدة ويعيش في ميامي |
| Benim işim senin kazanmanı ve sağlıklı olmanı sağlamaktı. | Open Subtitles | لقد كانت مهمتى أن أبقيك فائزاً وبصحة جيدة |
| Neden bu kadar azımız aktif, sağlıklı ve kişilik bozukluğu olmadan kaldık? | Open Subtitles | ..لماذا ظل القليل جداً منا نشطاً وبصحة جيدة ودون اضطرابات في الشخصية؟ |
| Merhaba anne... oğlun seni arıyor. Anne, seni seviyorum. Hayattayım ve iyiyim. | Open Subtitles | "مرحبًا يا أمي، ابنك يتحدث إليكِ، أحبك يا أمي، أنا حي وبصحة جيدة" |
| Bazı temel şeyleri söyleyeyim. Yaşıyor ve sağlığı yerinde. | Open Subtitles | ولكن إليكم الأساسيات إنه حي وبصحة جيدة |
| Savaşa gitmeden önce, krallığın yaşadığımı ve iyi olduğumu bilmesi gerek. | Open Subtitles | المملكة يجب أن تعرف أنني على قيد الحياة وبصحة جيدة قبل المسير إلى الحرب |
| Hayatta olsun ve iyi muhafaza edilsin diye her kasabadaki herkesin dua etmesi talimatı verildi. | Open Subtitles | كل شخص في كل مدينة حصل علي تعليمات بالصلاة بأن تكون علي قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Majeste, sizi canlı ve iyi gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | جاومي- صاحب الجلالة- سعيد لرؤيتك على قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Vali James hayatta ve iyi. | Open Subtitles | عمدة جيمس على قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Burada dışarı götür. - Endişelenmeyin. Bu hayatta ve iyi 100 yıl. | Open Subtitles | - لا تقلق، انها على قيد الحياة وبصحة جيدة 100 سنة. |
| Sağlıklı ve iyi durumdaki bu adam benim için çok değerli. | Open Subtitles | هذا الرجل مهم لي وهو حي وبصحة جيدة |
| Dr. Nasir tamamen iyileşecek kocası da hayatta ve iyi durumda bulundu. | Open Subtitles | لقد تماثلت الدكتورة (نظير) للشفاء الكامل ووجد زوجها على قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Canlı ve iyi bir hâlde. | Open Subtitles | . حي وبصحة جيدة |
| Yemin ederim yaşıyor ve iyi durumda! | Open Subtitles | أقسم أنها على قيد الحياة وبصحة جيدة! |
| Mutlu ve sağlıklı olduğu sürece, kız ya da erkek olmasının benim için hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | ولا أهتم إذا كان الطفل ذكر أو انثى المهم أن يكون سعيداً وبصحة جيدة |
| Her kızın eti de değil iyi, temiz ve sağlıklı kız etleri. | Open Subtitles | ولا يمكن أن يكون لحم أي أنثى لابد أن يكون لحم أنثى جيدة ونظيفة وبصحة جيدة |
| Güçlü ve sağlıklı görünüyorsun, yine de masanı kendi başına itemiyorsun. | Open Subtitles | تبدين قوية وبصحة جيدة ولا يمكنكِ تحريك هذه الطاولة بنفسكِ |
| İkimizde sağlıklı ve meşgul kişileriz. Birlikte çalışıyoruz, yani buna müsaitiz. | Open Subtitles | كلانا منشغل وبصحة جيدة نعمل معاً، لذا، فالأمر مريح |
| Doğduğunda hayattan tek istediğim mutlu, sağlıklı ve güvende olmasıydı. | Open Subtitles | وعندما ولدت، كل ما أردتهُ من الحياة هو أن تكون سعيدة وآمنة وبصحة جيدة |
| Hayatta ve iyiyim. | Open Subtitles | على قيد الحياة وبصحة جيدة |
| Oğlun iyi ve sağlığı yerinde. | Open Subtitles | بخير وبصحة جيدة |