| Bir şekilde, kendi işlerine bakmayı öğrenmeleri lazım. | Open Subtitles | وبطريقه أو بأخرى,سيهتم الناس بشؤونهم الخاصه |
| Tatlım, ben tarihini çalıştım, nasıl yapılacağını değil ama eğer gerçek cadılık diye bir şey olsaydı ve bir şekilde onu kullanma yeteneğim olsaydı yardım edeceğim ilk kişi sen olurdun. | Open Subtitles | عزيزتى لقد درست التاريخ وليس فعل ذلك ولكن اذا وحد حقا سحر حقيقى وبطريقه ما كانت لدى الموهبه لاستخدامه |
| Ve bir şekilde sıkıntılarımız önemli olmak için hâlâ bir yol arıyor. | Open Subtitles | وبطريقه ما مشاكلنا مازالت تجد طريقه لتعنى شيئا |
| Garip bir şekilde, bizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | وبطريقه غريبه .. احضرتنا هنا معاً |
| Ve bir şekilde de Prentiss'in her şeyini sana karşı bahse yatırması için onu ikna ettiğini varsayalım. | Open Subtitles | "وبطريقه ما يمكنك ان تُقنع "برانتيس ان يراهن بكل شيء يملكه ضدك |
| Tek tek ve özel bir şekilde. | Open Subtitles | واحدًا تلو الآخر. وبطريقه معيّنه. |
| Ve bir şekilde... | Open Subtitles | وبطريقه ما .. |