| Annen hizmetçi ve diğer şeylerle bütün gün ne yapıyordu? | Open Subtitles | ماذا كانت تفعل أمّك طوال اليوم, مع الخادمة وبقيّة الأشياء؟ |
| O ve diğer çakallar bu şehirden yılarca beslendiler, ama onlara dokunamazdınız, çünkü herkesi satın aldılar. | Open Subtitles | هو وبقيّة أؤلئكَ المتواطئين يتغذوّن على هذه المدينة منذ عقود إلا أنّكَ لم تستطع الإقتراب منهم لأنّهم قد إشتروا الجميع |
| Bu yüzden kameraları sokabilirsek Dünya'nın geri kalanı olup biteni görür. | Open Subtitles | لذا نَحْصلُ على آلاتِ التصوير هنا وبقيّة العالمِ يَرى الذي يَحْدثُ. |
| Senin için ne kadar önemli olduklarını biliyorum ve dünyanın geri kalanı için de. | Open Subtitles | الأمـر فقط بأنني أعلم كم همـا مهمـان باالنسبة لك وبقيّة العالم. |
| Frannie ve evin geri kalanının kızılderili oyunu oynamak için gitmiş olması, kızları etkilemem için büyük bir fırsat. | Open Subtitles | مع فراني وبقيّة من بـ المنزل بعيداً عن لعبة إنديانا، هي الفرصة المثالية باالنسبة لي لإثارة إعجاب الفتيات. |
| Sizin ve bu seçkin ülkenin geri kalanının güvende olup olmadığına emin olan adam günün her saniyesinde. | Open Subtitles | أنا الرّجل الذي سيقوم بالتّاكيد بأنّك ... وبقيّة بلادنا الرّائِعة بِأمان في كلّ ثانية وفي كلّ يوم |
| Kan Şövalyeleri ve diğer ön safdakilerin gelişmesine çok yardımcı oldum. | Open Subtitles | لقد قضيتُ وقتًا طويلًا في تطوير فرسان الحلف الدمويّ وبقيّة لاعبي الصفوف الأماميّة |
| Eminim öylesindir sen ve diğer Yahudi FBI'cılar. | Open Subtitles | متأكّد، أنت... أنت وبقيّة يهوديك إف. بي. |
| Bana bir fırsat verecek olursanız, size ve diğer mahallelilere yardım edebilecek konumda olurum. | Open Subtitles | وإن أعطيتني الفرصة سأكون قادرا علىفعلشيئامالـ... لمساعدتك ، وبقيّة الناس في هذا الحي |
| Ben ve diğer internler, bizce... | Open Subtitles | أنا وبقيّة الطلاب نعتقد أن... |
| Bakın, Dr. Sheehan'in ve diğer personelin dosyaları lazım. | Open Subtitles | (أصغِ , سنحتاج لملفات (شيهان وبقيّة الموظفين أيضاً |
| - Chibs Packer ve diğer başkanlarla konuşup, Jury hakkında gerçeği anlatacağım. | Open Subtitles | (تشيبس) سأذهب لمناقشة (باكر) وبقيّة الرؤوساء .. وسأخبرهم بحقيقة مقتل (جوري) |
| Ekibin geri kalanı işi bitirdi. | Open Subtitles | لقد واتتك فرصتك. وبقيّة الفريق أنهوا الأمر. |
| Yarın ise Amerika ve dünyanın geri kalanı için savaşımız başlayacak. | Open Subtitles | غداً، القتال من أجل أمريكا وبقيّة العالم يبدأ |
| Pekâlâ, patlamanın büyüklüğü burasıyla mürettebatın geri kalanı arasında kalan bölümleri su basmasına yeter gibiydi. | Open Subtitles | حسناً، حجم الإنفجار كان كافياً على الأرجح لغمر الأقسام في ما بين هُنا وبقيّة أفراد الطاقم. |
| Erkek dişinin üstüne binecek... ve dişi onun kafasını ısırıp koparacak... erkeğin vücudunun geri kalanı çiftleşmeye devam edecek. | Open Subtitles | بقتربالذكرخلسةًمنالأنثى... وهيتقضمرأسه... وبقيّة جسمه يواصل التزاوج |
| Erkek dişinin üstüne binecek... ve dişi onun kafasını ısırıp koparacak... erkeğin vücudunun geri kalanı çiftleşmeye devam edecek. | Open Subtitles | بقتربالذكرخلسةًمنالأنثى... وهيتقضمرأسه... وبقيّة جسمه يواصل التزاوج |
| Alice Lok Cahana, onun ablası Edith ve ailenin geri kalanı gitmeye hazırdılar. | Open Subtitles | "أليس لوك كاهانا" "وأختها الكبرى "إيديث وبقيّة عائلتهم جاهزين للمُغادرة |
| Sizin ve bu seçkin ülkenin geri kalanının güvende olup olmadığına emin olan adam günün her saniyesinde. | Open Subtitles | أنا الرّجل الذي سيقوم بالتّاكيد بأنّك ... وبقيّة بلادنا الرّائِعة بِأمان في كلّ ثانية وفي كلّ يوم |
| Yukarı kattaki odadaydık ve dünyanın geri kalanının olanlardan zerre haberi yoktu. | Open Subtitles | بيننا أنا و (تشارلز) و (روبرت) في تلك الغرفة الصغيرة بالأعلى. وبقيّة العالم لم يعلموا عن ما كان يجري. |
| Marko'ya vereceğini vaad ettiği prim takımın geri kalanının primleri, maaşları, sigortaları, hepsi gitti. | Open Subtitles | أقصد، لقد ضمنّا تقريباً أنّ مُكافأة (ماركو) وبقيّة مُكافأة الفريق، الراتب والتأمين... قد تلاشى. |