| Ve biz beraberken, geç kalmamın ya da erken kaçmamın ya da açıklanamaz davranmamın sebebi, birinin yardım istemesiydi. | Open Subtitles | وعندما نكون سوياً , وتأخرت قليلاً أوذهبتمسرعة... أو تصرفت بطرقة غريبة ومعقدة فهذا لأن هناك من يحتاج إلى مساعدتي |
| Cinayet silahı, parmak izleri, niyet. Senin geç kalman. | Open Subtitles | سلاح جريمة , بصمات , دافع وتأخرت في الوقت |
| Yan haklarımın kaybına karşı başvuru için de bir saat geç kaldım. | Open Subtitles | وتأخرت ساعة عن الإستئناف ضد فقدان معونتي. |
| Sonra sebebini anlatmak için Sosyal Hizmetler'e de geç kaldım. | Open Subtitles | وتأخرت مجددًا عن مكتب الخدمات الإجتماعية لأوضح لهم السبب. |
| Üzgünüm. geç kaldığım ve katılmam gereken bir davet var. | Open Subtitles | أنا آسف لدي مناسبة وتأخرت عنها |
| Arzuların diniyor. Terapiye geç kalmaya başlıyorsun. | Open Subtitles | هدأت المشاعر، وتأخرت على جلسات العلاج. |
| İş odaklı mülakata da bir saat geç kaldım. | Open Subtitles | وتأخرت ساعة عن مقابلة العمل الخاصة بيّ. |
| Her zamanki gibi Paladyum'a gitmiştim, ama korkunç uzun bir filmdi. geç kalacağımdan korkuyordum. | Open Subtitles | كنت قد ذهبت إلى سينما (البلاديوم) وتأخرت بسبب طول الفيلم |
| Temmuzda 28 olucam. Ben Constance. Ve geç kaldım. | Open Subtitles | -استقرت حالتي وتأخرت عليَّ الذهاب الأن |
| Uyuya kalmazdım. geç kalmazdım. | Open Subtitles | لما استغرقت في النوم, وتأخرت. |
| Aptallar şenliğine geç kaldım. | Open Subtitles | .. وتأخرت على اجتماع الحمقى |
| geç kalmıştım. | Open Subtitles | اليوم كان أول يوم وتأخرت |