| Sen ondan on kat daha iyi görünüyorsun! | Open Subtitles | وتبدين فى حالة أفضل عشر مرات مما كانت تبدو عليه. |
| Ayrıca bunu söyleyecek en son kişi gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | وتبدين إنسانة يستحيل إخبارها بهذا الكلام. |
| Kıyafetlerini giymiş, makyajını yapmışsın, güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تضعين المكياج وترتدين ملابس جميلة، وتبدين رائعة. |
| ve bu akşam da çok güzelsin. | Open Subtitles | كوب كيك وتبدين لطيفة مع هذا الزر هذه الليله |
| Zaten sabahtan beri gözyaşlarına boğulmak ve kendine acımak için bekliyordun. | Open Subtitles | هل تودين فعلاً أن تذرفي الدمع وتبدين وكأنك حمقاء |
| Sanat hocam gibi konuştun. Biraz onu da andırıyorsun hani. | Open Subtitles | ، إنك تبدين مثل معلمة الفنون لدي وتبدين مثلها أيضاً |
| ve 15 yıl sonra ben hala aynı yaşlı adamım ve sen seksi giyinip harika görünüyorsun. | Open Subtitles | وها نحن بعد 15 عاما ... وانا لا زلت الرجل العجوز وانت ترتدين ملابس مثيرة وتبدين رائعة |
| Kafamın içinde şimdiden üstsüzsün ve harika görünüyorsun. | Open Subtitles | إنّك عارية الصدر وتبدين رائعه جداً |
| O zaman neden burada dikilip perişan görünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقفين هنا وتبدين بهذه التعاسة؟ |
| Onlarsız da oldukça hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | وتبدين جميلة بدون أن تضعيهم |
| Yaparken çok iyi görünüyorsun! | Open Subtitles | وتبدين جميلة بفعله |
| Evet şekerim, ayrıca harika görünüyorsun. | Open Subtitles | -بالتأكيد نشاهد ، وتبدين رائعة |
| Sonunda diğer herkes gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | وتبدين مثل الجميع |
| Evet ve sen oldukça iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | ونعم وتبدين رائعة |
| Kesinlikle. ve harika görünüyorsun. | Open Subtitles | بالظبط وتبدين رائعه |
| Temiz ve terbiyeli bir görünüşünüz var. Fakat biraz terbiyesizce konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | ترتدين ثياباً محترمة وتبدين مهذبة لكنكِ تتحدثين كالطائشات |
| Nate iyi çocuklardan biri ve sen de onu gerçekten önemsiyorsun gibi. | Open Subtitles | نيت يبدو من الفتيان الجيدين وتبدين انك مهتمة لأمره |
| ve şu anda, tacı kazandığınız zamankinden bile daha güzel olduğunuzu söylemeliyim. | Open Subtitles | وتبدين أكثر جمالاً من اليوم الذي فزتي فيه |
| Bu sayede, o nasıl istiyorsa öyle gözüktüğün harika bir resmine kavuşmuş olacak, ve bu sayede sende asıl düğün gününde kendi istediğin elbiseyi giymek için avantaj elde etmiş olacaksın. | Open Subtitles | وهكذا ، ستأخذ صورة لكِ فائقة الجمال وتبدين مثلما تريد بالضبط وبهذا سيكون لديكِ قدرة أكبر |
| Sadece bu mekanda sana bakıyorum ve öyle güzelsin ki... | Open Subtitles | الأمر فقط أنني أنظر إليكِ في هذه المساحة وتبدين جميلةً للغاية |
| Olmadigin sey ise, yakinda eski erkek arkadasin olacakmis gibi görünen Gael gibi masaj yapan, rüzgâr sörfü yapan, bongo çalan, içki içmeyen, asiri vejetaryen, baris yanlisi bir hippi. | Open Subtitles | أنتي لاتدلكين تركبين الرياح، تلعبين البونجو نباتية، نصيرة سلام وتبدين كالهيبي |
| Büyüyüp bu kadar güzel görüneceğini- asla tahmin edemezdim. | Open Subtitles | انا لم أفكر أبداً إنكى أصبحت شابة وتبدين بطلعة بهية |