"وتحافظ على" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Saatlerce telefonu kapatmadan sessizce ve sakince kalır. TED لساعات تبقى هي على الخط وتحافظ على هدوئها ولطفها الشديدَين.
    Hikayeler bize toplumların neye değer verdiğini söyler, ders verir, tarihimizi korur ve paylaşır. TED القصص تحكي لنا ما هي قيمة المجتمعات، تقدم لنا العبر، وتشارك وتحافظ على تاريخنا.
    Yıldızlar aslında kendilerini milyarlarca yıl sürdüren ve organize eden nükleer fizyon makineleridir. Bu düzen dünyanın ekzotropisine karşı. TED النجوم هي أساسا آلات اندماج نووي تنظم وتحافظ على ذاتها لملايير السنين. هذا النظام مقابل انتروبيا العالم.
    Fakat, kuşkusuz,yıllar geçtikçe, kapatılmaya katlanmak bir beyefendi için daha çok cesaret, kendine saygını korumayı ve bilinçli olmayı gerektiriyor. Open Subtitles ولكن ، طبعا ، تتطلب قوة الشخصية لتحمّلالحبسهنا،سنةبعدسنة، وتحافظ على إحترام شخصك
    Şunu açıklığa kavuşturalım. Planın kaltağın yeniden dirilmesini beklemek, kılıç mıdır neyse onunla onu şişlemek arkadaşımı kurtarmak, kızını iyileştirmek, laneti sona erdirmek... - ...ve gezegeni kurtarmak. Open Subtitles دعنى افهم ذلك ان تنهض روحه لتلصقها بالسيف وهذا ينقذ رجلى وتحافظ على ابنتك وتنقذ العالم
    Sana bakacak ve güvende tutacak çok hoş bir ailenin yanına. Open Subtitles لتكون مع عائلة لطيفة ترعاك. وتحافظ على سلامتك.
    Ne zaman gerekse her seferinde ortaya çıkıyorsun ve iş alanını düzenli bir şekilde tutuyorsun ve kazasız 110 gün geçirdin. Open Subtitles تظهر اين يفترض بك ذلك وتحافظ على مكان عمل جميل وقضيت 110 يوم دون اي مشكلة
    Daha zor şeyler yapmak için çok mu korkaktın ve edebini korumak için? Open Subtitles وكنت جباناً بأن تفعل الصعب وتحافظ على أخلاقك؟
    Eğer kurallara uyar ve pisliğe bulaşmazsanız, ...işlediğiniz suçlardan pişmanlık duyar ve bu duyguyu davranışlarınıza yansıtırsanız, ...iyi geçiniriz, beyler. Open Subtitles الآن، إذا كنت تتبع القواعد وتحافظ على يديك نظيفة، إذا كنت تتوب عن آثامك وتظهر الموقف السليم من الندم،
    Bak, onu besleyen, temizleyen ve ağnağını koruyan sadece benim. Open Subtitles انظر انا الوحيدة التي تطعمه وتنظفه وتحافظ على المكان الذي يتمرغ فيه
    Senin de kendine hâkim olman ve sakin durman gerekiyor. Open Subtitles وعليك أن تضبط نفسك وتحافظ على رباطة جأشك
    Tipik bir tarikat, üyelerinden yüksek seviyede bağlılık talep eder ve katı bir hiyerarşi ile masum destekçilerini ve yeni üyelerini, iç çalışmalarından ayrı tutarlar. TED تتطلب الطائفة عادة مستوى عال من الالتزام من أعضائها وتحافظ على تدرج تسلسل مراتب صارم، فاصلاً بذلك بين المخلصين المطلقين والأعضاء الجدد بعيداً عن مراكز القرار.
    metallerin şeklini koruması olağandır. Bir parça alüminyum folyoyu kıvırırsınız ve o şekilde kalır. Buna zıt olarak, örneğin plastik çöp kapağının, kenarlarından bükebilirsiniz ve her zaman eski şekline geri dönecektir. TED الإحتفاظ بالشكل أمر معتاد في المعادن. تقوم بلي رقاقة ألمنيوم، وتحافظ على موضعها. وقارنوا ذلك مع، شيء مثل، سلة مهملات بلاستيكية، ويمكنكم أن تضغطوا الجوانب وستعود دائما إلى الإرتداد.
    Bir millet dilini ve geleneklerini yaşattığı sürece yaşar. Open Subtitles طالما ؛ تتذكر لغتها وتحافظ على تقاليدها
    Şu an ki durumumuzu güvene almanı ve korumanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تحمينا وتحافظ على وضعنا.
    ve derslerinden hala yüksek not alıyor. Nasıl bu şekilde yaşayabiliyor? Open Subtitles وتحافظ على معدل جيد جداً كيف تنجو ؟
    ve o sözü bir gün tutsan ya da iki gün. Open Subtitles وتحافظ على وعدك ليوم أو ربما يومين
    Evdeki işlerini aksatmaman, ve AP'deki işine devam etmen gerek. Open Subtitles من المُفتَرض أن تواكب مهامك الخاصة وتحافظ على هذه الوظيفة في "اي بي".
    AP'deki ve evdeki işlerini yapmaya devam etmesi gerektiğini söylemiştim. Open Subtitles وتحافظ على مهامك وتستمر في الوظيفة في "اي بي".
    Kanada 8-2-6, 3-3-0'a Tırmanın ve ilerleyin. Open Subtitles كندا 8-2-6، لتنطلق وتحافظ على مستوى 3-3-0.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more