| Ve bu herkesin önünde durmaya cesaret ettiğin ve kendi hatalarını itiraf ettiğin zamandı. | Open Subtitles | ولم تكن ايضا عندما واتتك الشجاعة لتواجه العالم كله وتعترف بأخطائك على المنصة |
| Bir kadın çirkin bir adama aşık olup, bunu itiraf edebilir. | Open Subtitles | أنا أحب شئ مهم في النساء يمكن أن تحب المرأة رجل قبيح , وتعترف بذلك |
| Koruyucu rolü oynamayı kesip gerçeği itiraf et. | Open Subtitles | لم لا تتوقف عن لعب دور الحامي وتعترف بالحقيقة |
| Bana geri verip itiraf edince seni affedeceğimi ve mutlu bir şekilde yaşayacağımızı mı? | Open Subtitles | سترجعها وتعترف لي بما فعلت وسأسامحك ببساطة ونعيش بسعادة إلى الأبد |
| Adı Jennie Mandeville.Şaçma sapan şeyleri itiraf etmek için buraya gelip duruyor. | Open Subtitles | اسمها جيني ماندفيل تستمر بالمجيء هنا وتعترف بأشياء وهمية |
| Şimdi polis karakoluna gidecek ve gözetim memurunu öldürdüğünü itiraf edeceksin. Seni yine birime kapatacaklar. Yeniden birlikte olacağız. | Open Subtitles | وتعترف بقتلك للمراقب، سوف يحجزوك في الوحدة وسنكون معاً من جديد |
| oyun biter sen kazanırsın. ortaya çıkar hayatını geri ister ve yalan oyununu itiraf eder. | Open Subtitles | تنتهي اللعبه انتِ تفوزين, وهي تظهر نفسها للعلن تريد استعادة حياتها, وتعترف بشأن لعبة الكذب هذه كلها |
| Onu, tüm bu olanlarla ilişkilendirebileceğin bir kanıtın olmadığını itiraf etmeye hazırsın, doğru mu? | Open Subtitles | وتعترف بسهولة أنّكَ لستَ تملك أيّ دليل يورّطه إطلاقًا، أذلك صحيح؟ |
| Ölü bir kızla yakalan, uyuşturucu sorunun olduğunu itiraf et ve rehabilitasyona git, sorun yok. | Open Subtitles | أما إلقاء القبض عليك مع جثّة فتاة، وتعترف بأنك تعاني من مشكلة إدمان، وتذهب إلى مركز إعادة تأهيل لا يمثّل مشكلة |
| İki saat sonra, annesi beyanı imzalar ve hatasını itiraf eder. | Open Subtitles | بعد ساعتين، وقّعت والدته مذكرة الاعتقال، وتعترف بأنّه كان ذنبها. |
| Teslim olmanı, işlediğin cinayetleri, aldığın haraçları engellediğin işleri ve yaptığın diğer kötü şeyleri itiraf etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تسلم نفسك وتعترف بجريمة وإبتزاز وإعاقة عدالة ومهما فعلت فقط ؟ |
| Ya da Amerika'yı ihbar edersin ve Pakistan hükümetini devirmek için CIA için çalışırken suç üstü yakalandığını bir videoda itiraf edersin. | Open Subtitles | أو ستعترف على شريط فيديو تتهم فيه الولايات المتحدة الأمريكية وتعترف بأنك تعمل لحساب وكالة المخابرات المركزية |
| Gerçekten kameraların önüne geçip aralarındaki ilişkiyi itiraf edeceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها ستظهر أمام الكاميرا وتعترف بأن بينهما علاقة حميمية ؟ |
| Yani cinayet işlediğinizi itiraf ediyor musunuz? Ve bunu tüm mahkemenin huzurunda itiraf ediyor musunuz? Başka bir sorum yok Sayın Yargıç. | Open Subtitles | إذن هل إرتكبت جريمة قتل؟ وتعترف بها هنا أمام الجميع؟ لا أسئلة أخرى سيادتك |
| Neden adam olup neyin peşinde olduğunu itiraf etmiyorsun Max? | Open Subtitles | لم لا تكن رجلا وتعترف ما الذي تنوي فعله حقا يا ماكس؟ |
| Birdenbire, rahibe gitmek ve günahlarını itiraf etmek için korkunç bir arzu duydu. | Open Subtitles | فجأة سيطرت عليها رغبة فظيعة ... ... للذهاب إلى كاهن و .. وتعترف بخطاياها |
| Şimdi de bir şeyler itiraf ediyorsun. | Open Subtitles | والاًن تريد أن تأتى إلى هنا وتعترف ؟ |
| Bana geri verip itiraf edince seni affedeceğimi ve mutlu bir şekilde yaşayacağımızı mı? | Open Subtitles | - سترجعها وتعترف لي بما فعلت وسأسامحك ببساطة ونعيش بسعادة إلى الأبد |
| O yüzden kız buraya herşeyi itiraf etmek için geliyordu | Open Subtitles | ولهذا كانت تأتي وتعترف عن اشياء |
| Sen de oraya gidip yaptığın şeyi itiraf edeceksin. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى هناك وتعترف بما فعلت. |