| Danimarka'nın manda altında olan yiyecek marketi var, | TED | وتملك الآن الدنمارك محلاً للطعام مكلفاً بالخضار المهدرة. |
| Ayrıca, dört günlük bir süren var -- eğer o zamana kadar çalışmanın bir yolunu bulursan enfeksiyondan sonra o kadar da tehlikeli olmak zorunda değil. | TED | وتملك هذه الفترة من الأيام الأربعة حيث لا تكون خطيرة جداً بعد الإصابة بالعدوى، إذا استطعت العمل بعدها. |
| Güney Kutbunda büyük bir bilimsel üs var. | TED | في القطب الجنوبي هناك قاعدة علميه وتملك مدرج خاص بها. |
| Aynı zamanda, haber döngülerine de tepkili olduğunuz bir süreçtesiniz. | TED | وتملك أيضا عمليات والتي تصبح تفاعلية لدوائر الاخبار. |
| Çünkü bir gençseniz ve 150 ardışık gününüz varsa, bunu kaybetmek istemezsiniz. | TED | لأنك إذا كنت مراهقًا وتملك 150 يومًا متتاليًا، فأنت لا تريد أن يذهب هذا هباءً. |
| Yurtdışında da lüks otelleri var. Karıda para bok gibi! | Open Subtitles | وتملك فنادق فاخرة في الخارج تلك الغنية اللعينة |
| Özel Araştırmalar Enstitüsü arazisinde daireniz, özel arabanız var. | Open Subtitles | لديك شقه في المعهد الارضي وتملك سياره ويمكنك الذهاب الي اي مكان تريد |
| Adı Bayan Augusta Hawkins ve 20,000 pound serveti var! | Open Subtitles | اسمها انسة اوقاستا هوانكس وتملك عشرون الف باوند سنويا |
| Güzel, akıllı, okumuş bir kız... üstelik de yirmilik bir striptizci gibi kalçaları var. | Open Subtitles | إنّها جميلة وذكية وقارئة جيدة وتملك مؤخرة راقصة شابة |
| Bu kızın hafızasının daha zamanı var. Gerisini sen hesâp et. | Open Subtitles | وتملك ذكريات هذه الفتاة ضعف المدة قومي بالحسبة |
| Yeni ıslahevinden çıkmana rağmen 3000 doların mı var? | Open Subtitles | خرجت من الإصلاحية لتوّك وتملك 3 آلاف دولار؟ |
| Sorunları çözmede özel bir yeteneğiniz var. | Open Subtitles | وتملك أكبر عدد من القضايا المحلوله |
| Birbirinizde resimleriniz var gözleriniz aynı | Open Subtitles | أنت تملك صورنا معاً. وتملك أعيننا معاً. |
| 30,000 Baht da kredi kartı borcun var. | Open Subtitles | وتملك 30000 فى بطاقتك الائتمانية |
| Sorunları çözmede özel bir yeteneğiniz var. | Open Subtitles | وتملك أكبر عدد من القضايا المحلوله |
| 65 yaşında ama taş gibi götü var! | Open Subtitles | عمرها 65 سنة وتملك مؤخرة رائعة |
| İkinizde birbirinizin fotoğrafları var. | Open Subtitles | أنت تملك صورنا معاً. وتملك أعيننا معاً. |
| Bu cihazı sanatçı ve tasarımcı, marka ve esnaflara hayal edip yeni ve bağlantılı bir dünya kurmaları için bırakıyoruz ve de bu heyecanlı ve yeni dijital işlevi kullanmaları için. | TED | بل نود أن نسمح للأشخاص الذين يصنعون هذه الأشياء، من فنانين ومصممين وعلامات تجارية وحرفيين، أن يتخيلوا وينشئوا هذا العالم الجديد، حيث تتصل الأشياء، وتملك كل هذه الوظائف الرقمية الجديدة والمثيرة. |
| Ortak bir görüşü keşfetme, yaratma ve sahiplenmeyle ilgilidir. | TED | يتعلق الأمر بكشف وصنع وتملك الرؤية المشتركة. |