| Tatlım, sabah kahvaltıda bile ne yediğimi zor hatırlıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي، بالكاد أتذكر ما تناولته في وجبة الإفطار هذا اليوم، و هذا أقرب بكثير من 30 عاماً |
| Bu konu kahvaltıda konuşmaya uygun değil. | Open Subtitles | هذا موضوعاً قاسي ليتم تناقشه على وجبة الإفطار |
| Malafatları kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde çıtır çıtır yerim. | Open Subtitles | بأنني آكلها على وجبة الإفطار والغداء والعشاء |
| Kalkma vakti, Kahvaltıyı kaçırma, üniforman yatağının ucunda. | Open Subtitles | حان موعد وجبة الإفطار ارتديّ الزي الذي على السرير |
| Sen de Kahvaltını yapabilirsin, tamam mı Bayan Rolex ? | Open Subtitles | "سأحضــر السيارة,وأنتِ يا آنسة"رولكس يُمكنكِ شراء وجبة الإفطار,حسناً؟ |
| Bu da demek oluyor ki her gün Penny kahvaltısı yapamayacağım.. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنني لن تكون قادرة على جعل بيني وجبة الإفطار كل يوم، |
| - En son ona kahvaltı götürdüğümde aylarca kabus gördüm. | Open Subtitles | آخر مرة أحضرت له وجبة الإفطار رواتني كوابيس لمدة شهر |
| Nefret ediyorum! Kahvaltının kokusu geldi. | Open Subtitles | أنا أكره أن تفعل ذلك أستطيع أن أشم رائحة وجبة الإفطار |
| Kahvaltıdan önce yüz tane ruh aldığımız günleri? | Open Subtitles | لماذا أنا وأنت حصدنا 100 نفس قبل وجبة الإفطار |
| Bırak ta rahatça Kahvaltısını yapsın. | Open Subtitles | هذا يكفي. دعه يتناول وجبة الإفطار في سلام |
| Hayır, sadece şirketteki herkese kahvaltıda, öğle yemeğinde akşam yemeğinde malafat yediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | لا، بكل بساطة سأخبر كل المتواجدين هنا بأنك قلت: أنك تتناول قضيب على وجبة الإفطار والغداء والعشاء |
| Malafatları kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde çıtır çıtır yerim. | Open Subtitles | بأنني آكلها على وجبة الإفطار والغداء والعشاء |
| Hayır, sadece şirketteki herkese kahvaltıda, öğle yemeğinde akşam yemeğinde malafat yediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | لا، بكل بساطة سأخبر كل المتواجدين هنا بأنك قلت: أنك تتناول قضيب على وجبة الإفطار والغداء والعشاء |
| kahvaltıda testosteron içen itfaiyeci ailesi? | Open Subtitles | عائلة من الإطفائيين الذين يشربون هرمون الذكورة على وجبة الإفطار ؟ |
| Oylarını almak istiyorsan kahvaltıda birkaç tane içmen gerekiyor. | Open Subtitles | إن أردت أصواتهم، فمن الأفضل أن تبتلع القليل مع وجبة الإفطار |
| kahvaltıda içmiştim ama.. | Open Subtitles | مع وجبة الإفطار في عدة مناسبات |
| Cinsiyeti belli olmayan birisi kibirinden dolayı Kahvaltıyı kaçırdı. | Open Subtitles | هناك شخص ذكي أو في طريقها للخروج من وجبة الإفطار |
| Kahvaltıyı kaçırdığın için esniyorsun. | Open Subtitles | لا أنت تتثائبين لأنكي لم تتناولي وجبة الإفطار |
| - Kahvaltıyı burada yapacağız sanıyordum. | Open Subtitles | ـ ظننت الخطة أننا سوف نتناول وجبة الإفطار هنا؟ |
| Kahvaltını iyi yaptın mı. | Open Subtitles | انتهي من وجبة الإفطار |
| Dostum, pazar kahvaltısı ortamı hissediyorum. | Open Subtitles | -يا فتاة، إنني أشعر بالرغبة لتناول وجبة الإفطار والغداء معًا |
| Günün en önemli öğününe odaklanacağız, yani kahvaltıya. | TED | وسنركزُ على أهم وجبة في اليوم، وجبة الإفطار. |