| Doktorum bazı testler yaptı. Daha önce hiç karşılaşmadığı bir şey buldu. | Open Subtitles | أجرتْ طبيبتي بضعةَ فحوص، و وجدتْ شيئاً لم ترَه من قبلُ قطّ. |
| Yerel polis az önce Camaroyu şehir merkezinde buldu bulunduğunuz yerin 10 kilometre ötesinde. | Open Subtitles | لقد وجدتْ الشُّرطة المحلّيّة للتوِّ سيّارة الكامارو في مدينةٍ على بعدِ 10 أميالٍ من مكانِكَ. |
| Olay yeri birimi, yanmış bir arabanın bagajında çete adamının cesediyle birlikte karbonize olmuş kan ve birkaç parmak izi buldu. | Open Subtitles | وجدتْ وحدةُ مسرح الجريمة بصماتٍ وبعض الدّم المُحترق، وأيضًا جثّة أحد أعضاء الشّبكة في صندوق سيّارةٍ محترقة. |
| Kraliçe bu küçük şişeleri odamda buldu. | Open Subtitles | لقد وجدتْ الملكة تلك القوارير في غرفي. |
| Gideon ölmüş bir casus uydusu buldu. | Open Subtitles | (غيديون)، وجدتْ قمر صناعي بائد استخدم للتجسس |
| Sam bir şey buldu mu diye bakmaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأرى إذا (سام)، وجدتْ أيّ شئ. |