| -Nanit teknolojisinin izlerini buldum, şu Albay O'Neill'ı bir seferinde hızla yaşlandıranlardan. | Open Subtitles | لقد وجدت آثارا لتكنولوجيا النانو و التى سبق أن أصابت كولونيل أونيل بالشيخوخة |
| Tabii, ilgileniyorsanız Sayın Başkan. Kızın kaçırıldığı arabanın içinde bulunan yanmış kağıdı test ettim. Parmak izi yoktu ama kimyasal madde izleri buldum. | Open Subtitles | لم أجد اي بصمات من سيارة الخاطفين ولكني وجدت آثارا لمواد كيميائية |
| İki midede de aynı şaraptan buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت آثارا لنفس الخمر في كلا المعدتين. |
| Turelli'nin yanağındaki sıyrıkta pudra izi buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت آثارا منها في تجاعيد خد توريللي |
| Kulağının içinde bir miktar kan buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت آثارا من الدم في أذنها. |
| Ben açıklayabilirim. Binbaşıda, 3-Kuinuklidinil Benzilat buldum. | Open Subtitles | أنا أستطيع تفسيرها، وجدت آثارا للبنزيلات (الحلقي الثلاثي في دم الرائد (ماغواير |
| Aslında, şimdi, tamamen şans eseri, bu çeşit bir karmaşıklığın incelendiği bir çalışmaya yıllar önce dahil oldum. Ve tam bir şaşkınlıkla, izler buldum -- çok güçlü izler olduğunu söylemeliyim -- o pürüzdeki düzenle ilgili. | TED | الآن ، في الواقع ، مع شكل سمكيّ كامل،(fluke) أمضيت سنوات عديدة مضت في دراسة هذا الشكل من التعقيد. ووسط دهشتي المطلقة، وجدت آثارا -- آثارا قوية جدا ، يجب أن أقول -- من النظام في تلك الخشونة. |