| Hayır efendim. Sanırım ben daha güvenli bir yol buldum. | Open Subtitles | كلا يا سيدي, ولكني اعتقد بأني وجدت طريقاً اكثر امناً |
| Alternatif bir yol buldum; fakat biraz daha fazla zaman alacak bir yol. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقاً بديلة، لكنها ستستغرق بغض الوقت |
| Burası yenileme inşaatı sırasında unutulmuştu ama ben bir yol buldum. | Open Subtitles | هذا المكان كله , أهمل ونسي مع أعمل التجديد ولكني وجدت طريقاً له |
| Sanırım bir çıkış yolu buldum. | Open Subtitles | اعتقد اني وجدت طريقاً للخروج من هنا |
| Lordum! Çıkış yolu buldum! | Open Subtitles | مولاي لقد وجدت طريقاً |
| Ve para kazanmanın bir yolunu buldun. | Open Subtitles | ومع هذا وجدت طريقاً لكسب المال |
| Ashton'ın telefonundaki haritada kestireme yol buldum. | Open Subtitles | انا وجدت طريقاً من المتعرجات في الخريطة في هاتف آشتون |
| Sanırım bir yol buldum ama hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | أعتقد أنني وجدت طريقاً حولك و لكنك لا تحب هذا. |
| Galiba çıkmak için başka bir yol buldum. | Open Subtitles | أعتقد أني وجدت طريقاً آخر للخروج |
| Geçen hafta dolabımla araba parkı arasında kestirme bir yol buldum kafeteryadan geçmek günlük programımdan 15 saniye arttırıyor. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، وجدت طريقاً مختصراً بين خزانتي ومكان ركن سيارتي... المرور عبر المطعم يحد 15 ثانية |
| Bir yol buldum! | Open Subtitles | لقد وجدت طريقاً للخروج |
| Bir yol buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقاً |
| Seni bu evlilikten kurtarmanın bir yolunu buldun! | Open Subtitles | وجدت طريقاً لإنهاء هذا الزواج! |