| Ama şimdi seni buldu. Sana ve yalnız sana hizmet eder, hayatını tehlikeye sokan da bu. | Open Subtitles | وبما انه وجدك فسوف يطيعك ويحميك من المخاطر |
| Bakıcılarımızdan birkaçı sizi buldu, ahırların hemen altında. Baygın bir halde. Evet. | Open Subtitles | لقد وجدك العمال، قرب المناحل كنت فاقدا الوعي |
| Eğer biri seni bulursa. Bu asla olmayacak çünkü buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | فقط إن وجدك أحد، وهذا ما لن يحدث لأني لن أسمح به. |
| Burke seni Dominikte bulduğu zaman, bu konu üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | عندما وجدك بيرك في جمهورية الدومينيكان كان يعمل على هذا |
| Büyükanne ve Büyükbaban siber yaşlılar bilgisayar turundalar, hatırladın mı? | Open Subtitles | حسنا ، جدتك وجدك في رحلتهم البحرية هل تذكر ؟ |
| Sizi bulan balıkçılar delicesine bir hayali düşmandan bahsettiğinizi söylediler. | Open Subtitles | الصياد الذي وجدك قال بأنك كنت تهذي عن عدو خيالي |
| Bakıcılarımızdan birkaçı sizi buldu, ahırların hemen altında. Baygın bir halde. | Open Subtitles | لقد وجدك العمال، قرب المناحل كنت فاقدا الوعي |
| Onları bir yere saklamak zorunda kalmış olmalısın fakat sonra Arayıcı peşinden geldi ve maalesef seni benden önce buldu. | Open Subtitles | لكن من المأكد انك خبئتهم في مكان ما. لكن الباحث لحق بك. ولسؤ الحظ, وجدك قبل ان افعل انا. |
| Biz onu burada, Amerika'da, alternatifler bulsun diye tuttuk ve o da sizi buldu. | Open Subtitles | أستأجرناه لكي يجد لنا علاقة ما هنا في الولاية ولقد وجدك أنت |
| Yani sen bu köpekle Meksika'da tanıştın, ve şimdi seni Los Angeles'da buldu, öyle mi? | Open Subtitles | اذا انت التقيت بهذا الكلب في المكسيك ، والآن وجدك هنا في لوس انجليس؟ |
| Alevler yuttu cesetlerini. İtfaiyeciler seni aşağıda buldu. | Open Subtitles | لقد أكلت أجسادهم النيران وجدك رجال الإطفاء في الأسفل |
| Günler sonra adamlarım seni Roma'nın tünellerinde buldu. | Open Subtitles | وجدك رجالي بعد عدة أيام في انفاق تحت روما |
| Sıkıntımız şu, birisi seni bulursa aynı hikâyeyi anlatayacağını bana nasıl garanti edeceksin? | Open Subtitles | تكمن المشكلة أنّ لو شخص ما وجدك ما الذي يضمن لي أنك ستخبرهم بنفس القصة؟ |
| Bu adamlar seni bulursa, işini kesin bitirirler. | Open Subtitles | إذا وجدك الرجال , سوف ينهون المهمة بالتأكيد |
| Kurtuluşunu onu bulduğun yere götürmen gerekir ya da onun seni bulduğu yere. | Open Subtitles | عليك أن تُفرغ شحناتك أينما وجدت المكان المناس أو أينما المكان المناسب وجدك |
| Onun mucizelerinden bahsettin ama seni bulduğu gibi bırakmış. | Open Subtitles | تقولين يمكنه ان يصنع المعجزات لكنه تركك كما وجدك |
| Annen bir orospu, baban lanet bir hırsız ve Büyükbaban adi bir ibne. | Open Subtitles | ساوضح أمك عاهرة والدك لص ملعون وجدك فقير سيء السمعة |
| Sonuçta seni bulan bendim. | Open Subtitles | و لِم لَم أرد أن أرى ذلك عليكِ ؟ أقصد أنّني لست الوحيد الذي وجدك |
| Deden ve ben hiç bir zaman aileden uzak degildik. Yani hep yaninizdaydik. | Open Subtitles | لم نكن أنا وجدك بعيدين عنكم كنا موجودين هناك دائما |
| Senin nasıl olduğunu görmeye gelmiş. Seni kilisede baygın bulmuş. | Open Subtitles | لقد جال يتحسّس حالك، فإذا به وجدك مغشًى في الكنيسة. |
| Dedenle içki içtiğimiz gün babana hamile kaldım. | Open Subtitles | ابوك تعلم الشرب مني ياشقي وجدك كان يشرب وكأنه اخر يوم في حياته |
| Polisim seni ve Irathient kızı çorak topraklarda bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | مسؤول الأمن أخبرني أنه وجدك أنت و الإيراثية في الأراضي الوعرة. |
| Ama Burke seni bulduğunda, bir şeylere ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | ولكن عندما وجدك بيرك كنت محتاجاً لشيء ما |
| baban, onun babası doktor mu olduğu, genetik bir şey mi olduğu için? | Open Subtitles | هل لأن أبوك وجدك كانا أطباء ؟ هل هو نوع من الوراثة ؟ |
| Bir Medici'sin. baban ve dedenin kanı damarlarında dolaşıyor. | Open Subtitles | (أنت من آل (ميديشي دماء والدك وجدك تجري في عروقك |