| Al şunları... Seni burada bulurlarsa her şey daha kötüye gider. | Open Subtitles | إذا وجدوك هنا سوف تسوء الأمور لنا جميعاً |
| Seni burada bulurlarsa her şey daha kötüye gider. Onlarla savaşmaya çalışabilirim. | Open Subtitles | إذا وجدوك هنا سوف تسوء الأمور لنا جميعاً |
| Seni karların içinde donarak ölmeye yakınken buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوك في الثلج شبه متجمدة وقد قاربت على الوفاة |
| Sizi ana yolda dolaşırken buldular demek. | Open Subtitles | . إذاً , قد وجدوك تائهة بالطريق السريع ؟ . لقد كُنت أتمشي . و لم أكن تائهة |
| Polis sonunda yerinizi belirlediğinde sizi barda bulmuşlar. | Open Subtitles | وجدوك في الحانة حين حددت الشرطة مكانك أخيراً |
| Çokluevren halkları seni... 123 taammüden cinayetten... ve yasadışı kuvantum tünellerini kullanarak paralel evrenlere... 123 kez izinsiz yolculuk etmekten suçlu buldu. | Open Subtitles | اهل الاكوان وجدوك مذنبا فى000. فى 123 جريمة قتل من الدرجه الاولى. ومذنبا فى 123 جريمة سفر غير. |
| Sanık konumundasın. Polisler seni sokaklarda bulduklarını söylüyor. | Open Subtitles | أنت في فترة حجز، وقد وجدوك الشرطة في الشوارع |
| Eğer semi sektörün dışında bulurlarsa sana ne yapacaklarını biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم بما فعلوه بك اذا وجدوك خارج القطاع |
| Sizi burada bulurlarsa her şey biter! Anlıyor musunuz? Gidin. | Open Subtitles | بسرعة اذا وجدوك هنا , نحن في مأزق |
| Lütfen git. Seni burada bulurlarsa ikimiz de ölürüz. | Open Subtitles | ارجوك اذهب لو وجدوك هنا , فسنموت معا |
| Seni bulurlarsa, çok ciddi sorunların olur. | Open Subtitles | أذا وجدوك هنا، ستقع في مشاكل كبيرة. |
| Peki ya seni bulurlarsa, Gopal? | Open Subtitles | و لكن ماذا سيحدث إذا وجدوك غوبال ؟ |
| Suçlu bulurlarsa ne kadar ceza alacaksın? | Open Subtitles | إذا وجدوك مُذنبا مالذي ستحصل عليه؟ |
| Ben nasıl bulduysam onlar da öyle buldular. | Open Subtitles | إنهم وجدوك بنفس الطريقة التي وجدتُكِ بها. |
| Seni bir kez buldular. Tekrar bulacaklar. | Open Subtitles | لقد وجدوك مرّة، وسيجدوك ثانية. |
| - Polisler ellerinde kanla bulmuşlar seni. | Open Subtitles | رجال الشرطة قالوا أنهم وجدوك و الدماء على يديك. |
| Polislerimin dediklerine göre seni ve Irathient kızı neredeyse ölmek üzereyken ağın hemen dışında bulmuşlar. | Open Subtitles | مسؤول الأمن أخبرني أنهم وجدوك أنت و الإيراثية خارج شبكة الدرع , شبه ميتين. |
| Acil yardım ekibi sizi kaza yapmış bir arabada buldu. Göğsünüze iğnelenmiş bir not vardı. | Open Subtitles | قال فنيو الإسعاف بأنّهم وجدوك بسيّارة محطّمة وورقة مثبتة إلى صدرك |
| Dün seni büyükannenin odasında bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | أنا أخبرت بأنّهم وجدوك في غرفة جدتك أمس. |
| Helikopterle aceleyle getirdiler. Ama seni bulmaları biraz zaman aldı. | Open Subtitles | جلبوك سريعًا بمروحية، لكن استغرقوا برهة ريثما وجدوك. |
| Yıllar sonra sizi buldukları zaman krallığımda pek çok kişi sizden ürperiyordu. | Open Subtitles | أتعرفين عندما وجدوك بعد كل هذه السنوات كان هناك العدديون فى مملكتى ممن تملكهم الخوف |
| Ve suçlu bulunursan, savcılık, ömür boyu hapis isteyecek. | Open Subtitles | واذا وجدوك مذنبه، فإن الادعاء العام سيسعى دون حصولك على الافراج المشروط |
| Seni yerde bulduklarında otel güvenliğinin söylediği buydu. | Open Subtitles | أمن الملهى قالوا أنه الحاجب عندما وجدوك على الأرض |
| İkimiz de yakalanmadığımız sürece eller havada dışarı çıkmaya kalkma. | Open Subtitles | لا تخرج بدون سلاح اذا وجدوك |
| Seni çok titiz ve işine bağlı buluyorlarmış. | Open Subtitles | وجدوك دقيقًا وواعيًا جدًا. |