| Sabah onu mutfakta, öylec oturup şarkı söylerken bulmuşlar. | Open Subtitles | في الصباح، وجدوها في المطبخ، جالسة هناك تغني. |
| Sanırım parayı sağ cebinde ve anahtarları sol cebinde bulmuşlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم وجدوا المال في جيبه الأيمن و المفاتيح وجدوها في جيبه الأيسر |
| Paraşüt bombalarında bulunan patlayıcılar 20 yıl önce senin patlattığın bombalardaki patlayıcı bileşim ile aynı. | Open Subtitles | المتفجرات التي وجدوها في كل المظلات لديها نفس مكونات المتفجرات التي وضعتها منذ 20 عاماً. |
| Paraşüt bombalarında bulunan patlayıcılar 20 yıl önce senin patlattığın bombalardaki patlayıcı bileşim ile aynı. | Open Subtitles | المتفجرات التي وجدوها في القنابل المظلية كانت تملك نفس المواد المتفجرة للقنابل التي أطلقتها منذ 20 عام. |
| Onu kafeteryadaki bir masanın altına saklanmış halde buldular. | Open Subtitles | و وجدوها في الكافتيريا مختبِئة تحت طاولة الغداء |
| Ya adamın göğsünde buldukları sustalı bıçağa ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | ماذا عن السكين التي وجدوها في صدرِ الرجل العجوز؟ |
| Spor salonunda boynunda iki delikle bulmuşlar ve tüm kanı çekilmiş. | Open Subtitles | لقد وجدوها في الصالة الرياضية مع حفرتين في عنقها. وكل الدماء قد نزفت منها. |
| Arabanda esrar da bulmuşlar. | Open Subtitles | وكذلك الماريوانا التي وجدوها في السيارة |
| Su tanklarından birinde bulmuşlar onu. | Open Subtitles | لقد وجدوها في واحد من خزانات المياه تلك |
| Su tanklarının birinin işinde bulmuşlar onu. | Open Subtitles | لقد وجدوها في في أحد خزانات المياه تلك |
| Onu dairesinde ölü bulmuşlar. | Open Subtitles | وجدوها في شقتها |
| Onu yukarı kattaki yatak odasında uzun bir ipi boğazına dolanmış halde buldular. | Open Subtitles | و هكذا حينما وجدوها في غرفتها كانت معلّقة من عنقها بواسطة حبل |
| Ayrıca masamda ilaç buldular. Masamda "sözde" ilaç buldular. | Open Subtitles | وجدوا بعض المخدرات في مكتبي يدعون أنهم وجدوها في مكتبي |
| Onu Vegas'ta buldular! | Open Subtitles | لقد وجدوها في فيغاس وهي مطابقة للأوصاف |
| Havuzda buldukları zavallı kadınla ilgili mi? | Open Subtitles | هل يدور هذا الأمر حول الإمرأة المسكينة التي وجدوها في المسبح |
| Tam bana teklif ederken polisler inşaat alanında buldukları cesetle ilgili soru sormaya geldiler. | Open Subtitles | خلال عرضه للزواج أتت الشرطة لتسأل عن جثة ما وجدوها في موقع بناء |
| Polonya'da buldukları terk edilen araba bu. | Open Subtitles | إنها السيارة المهجورة .التي وجدوها في بولندا |