| Üstüne kapanan dünyaya içini dökmenin yolunu bulmuş sakat bir çocuk var ve sen gidip onunla kavga etmenin bir yolunu buluyorsun. | Open Subtitles | .. هناك رجل أعرج وجد طريقه ليتصل بعالم يشعر أنه منعزل عنه |
| Şimdilik olan biteni kontrol etme yolunu bulmuş gibi, karısı onunla birlikte, kurtulanlar grubunu kurmuş, askeriyeyi bile ona ihtiyaçları olduğuna ikna etmiş olmalı. | Open Subtitles | وهو يبدو بأنه وجد طريقه لكي يتدبر أمور كل هذه الأشياء .... لكي يتحكم في الأشياء |
| Görünüşe göre, Kevin Murray içeri giriş yolunu bulmuş. | Open Subtitles | حسناً يبدو أن " كيفن موري " وجد طريقه للدخول |
| Gabriel bunun fazlasıyla farkında... ve dünya üzerindeki, en karanlık ruhu çalmanın... bir yolunu buldu ki; kendisi için savaşsın. | Open Subtitles | غابرييل يعرف هذا جيدا وقد وجد طريقه ليسرق اسود روح على الأرض لتقاتل من اجله |
| Ama şansını değiştirmenin bir yolunu buldu, hiçliği alıp ve bir şeylere çevirme... | Open Subtitles | لكنه وجد طريقه ليغير حظه ...ليأخذ لا شيئ... و يحوله إلى |
| Evet, anlaşılan Wendell, çetelere Kalaşnikog getirmenin yolunu bulmuş. | Open Subtitles | التي عادت من "العراق". نعم, يبدوا وان "وينديل" وجد طريقه |
| Davetsiz bir misafir stüdyoya girmenin yolunu bulmuş... | Open Subtitles | مقتحم ما وجد طريقه إلى الاستوديو |
| Bir yolunu bulmuş anlaşılan. | Open Subtitles | حسناً يبدو أنه وجد طريقه |
| "Boş kafa" evin yolunu bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد طريقه إلى المنزل. |
| Noel rüyalarına girmenin yolunu bulmuş. | Open Subtitles | حسنا، "نول" وجد طريقه الى احلامك. |
| Evinin yolunu buldu. | Open Subtitles | لقد وجد طريقه للمنزل |
| O Allah yolunu buldu. | Open Subtitles | وجد طريقه إلى الله |
| Harris yolunu buldu. | Open Subtitles | هاريز وجد طريقه |
| Ne davetsiz misafir stüdyoya onun yolunu buldu ekonomi haberleri ağda koyun olmuştur Gözaltı (Lee Gates) rehin | Open Subtitles | مقتحم ما وجد طريقه إلى الاستوديو ضعوا على شبكة الأخبار الإقتصادية، تم احتجاز (لي غيتس) كرهينة |