| Gizli görüşmeler yapıyorsun, ben olmadan depoları araştırıyorsun ve kardeşim metro davasında çalışıyor raylarda bunu bulmuş. | Open Subtitles | أنتِ تحادثين أحدهم سرًا، وقمتِ بتنفيذ ذلك البحث بدوني، وأخي يحقّق في قضية مترو الانفاق، وجد هذا على الرصيف. |
| Dünya Sağlık Örgütü araştırmacısı bir köyde ebolanın yayılmasını incelerken bunu bulmuş. | Open Subtitles | محلل أبحاث الصحة العالمية يدرس انتشار الايبولا وجد هذا عندما وصل إلى القرية. |
| bunu bulmuş. | Open Subtitles | .. لقد وجد هذا ملقى فى مكان ما |
| Adamlarımdan biri bunu buldu. | Open Subtitles | أحد رجالى وجد هذا للتو |
| Baban bunu bulursa öfkelenecek ama onlar bizim bir parçamız Dina. | Open Subtitles | والدكِ سيكون غاضباً لو أنّه وجد هذا و لكنّهم جزء منّا، يا (دينا) |
| Kapı açıkmış ve içeri girdiğinde bunu bulmuş. | Open Subtitles | الباب كان مفتوحا و عندما دخل وجد هذا |
| bunu bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد هذا ملقى فى مكان ما |
| Indiguay, bir hafta önce bunu bulmuş. | Open Subtitles | إنديجوي وجد هذا منذ اسبوع |
| Genç arkadaşım Jake bunu bulmuş da. | Open Subtitles | أجل، صديقي الصغير وجد هذا. |
| Jack kulübede bunu bulmuş. | Open Subtitles | لأن (جـاك) وجد هذا في الكوخ |
| Emin değilim ama az önce Evan bunu buldu. | Open Subtitles | ،لست واثقة تماماً لكن (آيفان) وجد هذا للتو |
| Ya bunu bulursa? | Open Subtitles | ماذا إذا وجد هذا ؟ |