| Vücudu Ve güzelliği aklımı başımdan almasın diye onunla tartışmayacağım. | Open Subtitles | .ز لا اريد ان يجري عتاب بيني وبينها حتى لا يتغلب جسدها وجمالها على عقلى |
| Gençliği Ve güzelliği, duruşu ve çekiciliği herkesi büyülemişti. | Open Subtitles | ... شبابها وجمالها ، إتزانها وسحر أخلاقها أسرهم جميعاً |
| Ve güzelliği ölümcüldür. | Open Subtitles | وجمالها قاتلُ. |
| Zarafetini, sadeliğini güzelliğini ve bağlılığını temsil ediyor. | Open Subtitles | إنها تجسد أناقتها، وبساطتها، وجمالها... وقيودها. |
| Onun gençliğine ve güzelliğine kapılan adamların paylaştıkları tek ortak nokta sadece olgun olmaları değil aynı zamanda güç sahibi olmalarıydı. | Open Subtitles | لا شك أنها سحرتهم بشبابها وجمالها إن هؤلاء الرجال لا يشتركون فقط بكونهم كبار سن لكنهم كانوا أصحاب سلطة |
| Ve güzelliği ölümcüldür. | Open Subtitles | وجمالها قاتلُ. |
| Ve güzelliği ölümcül. | Open Subtitles | وجمالها قاتلُ. |
| Ve güzelliği ölümcüldür. | Open Subtitles | وجمالها قاتلُ. |
| Ve güzelliği ölümcüldür. | Open Subtitles | وجمالها قاتلُ. |
| Ve güzelliği ölümcül. | Open Subtitles | وجمالها قاتلُ. |
| Sosyetede Leydi Dugal'in zenginliği ve güzelliğine kadeh kaldırılıyor. | Open Subtitles | لم تعد فتاة المزارع الريفية ثروة السيدة (دوغل) وجمالها أصبح حديث مجتمع النخبة |