| burada olması sence garip bir tesadüf değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأنه من غير المعقول صادف وجودها هنا |
| O zaman, şu anlık, sanırım bir anlaşma sağlamak onun burada olması riskinden daha değerli. | Open Subtitles | إذن فما يمكننا الحصول عليه من الإتفاقية يوازى المخاطرة التى يمثلها وجودها هنا |
| Ama bu şekillerin burada olması. birilerinin buraya kafasında canlandırdığı birşeyleri çizmesi, bu canlıların, yaşamın her aşamasındaki diğer tüm canlılardan farklı olduklarını kanıtlar. | Open Subtitles | المهم هو حقيقة وجودها هنا بالفعل- حقيقة أن احدهم قد رسم شيئا ما- شيء لا يوجد إلا من خلال عيني عقله هو- |
| Onun burada olması sana daha iyi hissettirecek, göreceksin. | Open Subtitles | وجودها هنا سيجعلك تشعر أفضل، سوف نرى |
| burada olması bütün ailemi tehlikeye atabilir. | Open Subtitles | وجودها هنا قد يضع عائلتى فى خطر |
| - Onun burada olması hiç adil değil. | Open Subtitles | وجودها هنا ليس عادلاً لها |
| - Onun burada olması uygun mu? | Open Subtitles | -وهل وجودها هنا أمراً تقليدياً؟ |
| O kızın burada olması bir hata. | Open Subtitles | وجودها هنا ، هو خطأ |
| burada olması Eddie için iyi olacak. | Open Subtitles | سيكون لفائدة (أدي) وجودها هنا. |
| Onun burada olması Efendi Bruce'u büyük tehlike altına sokacaktır. | Open Subtitles | وجودها هنا سوف يضع السيد (بروس) في خطر |
| Onun burada olması. | Open Subtitles | - وجودها هنا |