| Benim öfkelendiğim şeyler sizinkilerden farklı, yani bu işin içinde başka bir şey olmalı. | TED | الأسباب التي تثير حنقي مختلفة عن أسبابك، لذا لابد من أن وجود شيء ما يحدث. |
| Senin için yapabileceğim bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيء ما أفعله لك. |
| Yapabileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد من وجود شيء ما يمكننا فعله |
| Yapılacak bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أعلم، لكن لا بد من وجود شيء ما نفعله |
| Annemin vakti yok. Lütfen, yapabileceğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أرجوك, لابد من وجود شيء ما للقيام بهِ |
| Yapılacak bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيء ما |
| Başka bir şey olmalı ve ben onu bulacağım. | Open Subtitles | لا بدّ مِنْ وجود شيء ما وسأعثر عليه |
| Burada bir eşya ya da büyü bir hodoo bu şeyi geri çevirecek bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيء ما هنا أداة أو تعويذة... بعض السحر القديم الذي يمكنه فتح القفل |
| bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيء ما |
| Söyleyebileceğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | حسنٌ، لا بدّ من وجود شيء ما |
| - bir şeyler olmalı. - Yok. | Open Subtitles | لا بدّ من وجود شيء ما - بل لا يوجد - |
| - Düşün Jules. bir şeyler olmalı. - Peter bana bir şey söyledi. | Open Subtitles | فكّري يا (جولز) لا بدّ من وجود شيء ما |