| Farklı insanlara farklı yüzler gösterip göstermediğini bilmiyorum ama sırları olan bir kadın olduğunu hissediyordum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كانت أبدت وجوهاً مختلفة لمختلف الأشخاص ولكن استشعرت أنها امرأةٌ ذات أسرار. |
| Her zamanki gibi, bazı eski yüzler görüyorum. Dersinizi almışsınız, buna sevindim. | Open Subtitles | كالعاده أرى وجوهاً جديده هنا سعيد انك تعلمت الدرس |
| Nagasaki ve Hiroşima fotoğrafları Amerikalıların aynada görmek isteyecekleri yüzler değildi. | Open Subtitles | هذه الصور من "ناجاساكي" و"هيروشيما".. لم تكن وجوهاً أراد الأمريكيون رؤيتها بالمرآة. |
| Aile resimleri gülümseyen yüzler gösterir. | Open Subtitles | الصور العائلية تصور وجوهاً مبتسمة |
| Kafamı kaldırınca yüzlerindeki korku hariç tanıdığım yüzler gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجوهاً مألوفة باستثناء هلعهم |
| Ve yeni yüzler de var aramızda, bu da çok güzel. | Open Subtitles | وإنه من الرائع أن أرى وجوهاً جديدة |
| Uçuruma doğru giden bir okul servisinde daha mutlu yüzler görmüştüm. | Open Subtitles | رأيتُ وجوهاً أسعد في حافلة مدرسة تتخطى مُنحدر! |
| Bir çok yeni yüzler görüyorum. Hoş geldiniz. | Open Subtitles | إني أرى وجوهاً جديده، فمرحباً بكم. |
| Burada hiç bu kadar mahzun yüzler görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أرى وجوهاً عابسة هكذا |
| Sana benzeyen yüzler | Open Subtitles | فأظهرت أمامى وجوهاً تشبهكِ |
| Ve burada gayet değerli yüzler görüyorum. | Open Subtitles | و أرى وجوهاً قيمة هنا |
| Yakında aramıza yeni yüzler katılacak. | Open Subtitles | ...سوف تنضم إليكم وجوهاً جديدة قريباً |
| Siyahî yüzler görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى وجوهاً سوداء |
| Merhaba Mal. Bize katılmış yeni yüzler görüyorum. | Open Subtitles | مرحباً (مال), أرى وجوهاً جديده |