| Yalnızca birkaç antika para, bir saat ve plâstik bir kap kutu gibi bir şey. Plâstik. | Open Subtitles | فقط بعض القطع النقديّة القديمة، وساعة وحافظات للطعام، شبيهة بالحوض |
| - Bayanlar, artık kalplerinizi ve cüzdanlarınızı... açmanın zamanı geldi... | Open Subtitles | سيداتي , لقد حان الوقت لفتح قلوبكن وحافظات نقودكن |
| O şeylerin içine renklendirici ve koruyucu maddeler koyuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يضعون ألوان صناعية وحافظات في تلك القذارة |
| Yanlarında çantalar, uyku takımları ve yemek paketleri taşıyorlar. | Open Subtitles | وكانوا يحملون مجموعة من الحقائب، أكياس النوم وحافظات الطعام. |
| Morglar ve mezbahalar bu nedenle kaçması en kolay yerler. | Open Subtitles | المشارح وحافظات اللحوم.. أسهل ما يمكن الخروج منه. |
| Kendisi dev foto gerçekçi tuvallerin, günlük nesne resimlerinin, lekesiz çelik mutfak taslarının ve her Hintlinin bildiği tiffin (ikindi kahvaltısı) kaplarının yaratıcısı olarak tanındı. | TED | لقد إشتهر في البدء برسم لوحات الصور الزيتية الواقعية, ولوحات الممتلكات العادية, آنية المطبخ المعدنية النظيفة وحافظات طعام الغداء المعروفة لأى هندي. |
| Hızlı çekmeli tabancalık, dandik takım elbiseler, ve ucuz makosen ayakkabılar. | Open Subtitles | وحافظات سحب سريع , وتناسب المتملقين |
| Hızlı çekmeli tabancalık, dandik takım elbiseler, ve ucuz makosen ayakkabılar. | Open Subtitles | وحافظات سحب سريع , وتناسب المتملقين |
| Karton dosyalar, etiketler ve büyük zarflardan istiyorum. | Open Subtitles | (ثم أريد ملصقات وحافظات أوراق من نوع (مانيلا ومغلقات كبيرة الحجم |