| Belki de birbirini bulan iki yalnız ruhuz. | Open Subtitles | ربما نحن روحان وحيدتان وجدتا بعضهما البعض |
| Artık yalnız kaldığımıza göre sana nişanlının önünde sormak istemediğim bir soru yöneltmem lazım. | Open Subtitles | . والآن ، ونحن وحيدتان ، كنت أود أن أسألك سؤالاً . ولم أرد أن أطرحه أمام خطيبك |
| Sadece rahatlamaya çalışan iki yalnız insanız. | Open Subtitles | نحن مجرد روحان وحيدتان في حاجة إلى المواساة. |
| Bende iki yalnız dudak ve iki de esnek göğüs var. | Open Subtitles | لدي شفتان وحيدتان و قوامين لينين |
| Beyler büyükanneleriniz çok yalnız ve onlar da ev arkadaşı olmaya karar verdiler ve birbirlerine eşlik edecekler. | Open Subtitles | حسناً، يا رفاق... جدّتيكما... وحيدتان للغايّة... |
| Ve biraz da yalnız | Open Subtitles | * و وحيدتان قليلاً * |
| Bir kadından sorunsuzca ayrılabilmenin sadece iki yolu vardır. | Open Subtitles | ثمة طريقتان وحيدتان للإنفصال عن إمرأة |