| Sensiz yalnız kalacağız ama, din dersi öğretmenim şöyle derdi:... | Open Subtitles | سنكون وحيدين بدونك , لكن معلمى : كان يقول دائماً |
| Şu veya bu şekilde, hepimiz bu sefil gezegende yalnızız. | Open Subtitles | -بشكل أو بآخر كلنا وحيدين على هذا الكوكب الصغير البائس |
| * Sana ihtiyacım var. * ... "Yalnızsınız, rahimden ilk çıktığımızda yalnızdık, | Open Subtitles | أحتاجك. أنتم وحيدين. وحيدين حينما ننسلخ من الرحم. |
| Sadece kitaplar, kitaplar tek başına bireyler tarafından yazılırlar, hiçbir şeyi değiştiremez. | TED | الكتب وحدها, الكتب المكتوبه من افراد وحيدين, لن تغير شيء |
| Söylemedi demeyin. Arkadaşlarım ben yokken çok yalnızlık çeker. | Open Subtitles | أقول, أن طاقمي يكونون وحيدين عندما لا أكون بجوارهم |
| Ve ayrıca güvenliğiniz için evrende yanlız olmadığımızı ama bu odada olduğumuzu doğrulamak için odaya termal kamera kurdurduk... | Open Subtitles | وبالنسبة للحماية قمنا بوضع كاميرات حرارية للتأكد بسبب أننا لسنا وحيدين في هذا العالم |
| Oradayken öğrendiğim şeylerden biriydi bu da ölümün kıyısında, hepimiz yalnızızdır. | Open Subtitles | تلك أحد الأشياء التي يتعلمها المرء هناك... في النهاية، كلنا وحيدين |
| Bir fıçı birayla çocukları yalnız bırakırken ne düşünüyordun acaba? | Open Subtitles | فيمــا كنت تفكــر بترك الأولاد وحيدين مـع برميـل شراب ؟ |
| Kıyıdaki denizciler yalnız, izole edilmiş ve terk edilmiş haldeydi. | Open Subtitles | أصبح الجنود الذين على اليابسة وحيدين و معزولين و متروكين |
| Ben de birbirimizi bulduğumuz ve bu dönemi yalnız geçirmediğimiz için şükran duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا شاكره لأننا وجدنا بعضنا لكي لا يتوجب علينا خوض هذه الأوقات وحيدين |
| Bu size biraz garip gelebilir ama gece vakti bir takside yalnızız ve biraz utansam bile, günah çıkarmak istiyorum ben! | Open Subtitles | ،ولكن ها نحن هنا وحيدين في سيارة أجرة ،وأشعر بإحراجٍ بعض الشيء ولكن أرغب بتقديم إعتراف |
| Neden kendine saklıyorsun, Neden hep yalnızız. | Open Subtitles | لماذا تحتفظ بأسرارها لنفسك لماذا نحن دائما وحيدين |
| Ve şu anda evde yalnızız. - Ben çantamı alayım. | Open Subtitles | و نحن وحيدين في هذا الشقه سأحضر حقيبتي |
| İkimiz de Noel tatilinde şehirde yalnızdık. | Open Subtitles | كنا وحيدين في المدينة أثناء عطلة الميلاد |
| Çünkü felaketten sonra hepimiz yalnızdık. Polis, hükümet, kimsecikler yoktu. | Open Subtitles | وجدنا أنفسنا وحيدين لا جنود، لا قوى عامّة.. |
| Bir gece oturma odasında yalnızdık. | Open Subtitles | في ليلة ما كنّا وحيدين في غرفة المعيشة. |
| Buradaki ilk gecelerinde tek başına birinin korktuğunu anlamak kolay dedi. | Open Subtitles | حسناً , قال من السهل التفهم شخصاً ما آرتعب ليلتهم الآولى وحيدين هنا |
| Diğerinin güvenebileceği bir kimse tek başına kıyasla çok daha kolay olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | فقط شخصاً ما والاخر يسطيع الوثوق به يدع الامر يسلك سريعاً اكثر من ان نكون وحيدين |
| Gey erkekler Sevgililer gününde bayağı yalnızlık çekiyor herhâlde. | Open Subtitles | أعتقد ان الشواذ يصبحون فعلا وحيدين بيوم العشاق وانا يبدو أخطط لحلبهم فعليا |
| yalnızlık çeken bir kamyoncu var mı oralarda? | Open Subtitles | هل من سائقي شاحنات وحيدين هناك؟ |
| Ooh! Geceleri, Tyler ve ben yanlız her yöne yarım mil vuruyorduk. | Open Subtitles | في المساء (تايلر) وأنا كنا وحيدين علي بعد نصف ميل من أي أتجاه |
| İnsanlar bizim çekici ve romantik bir yaşam sürdüğümüzü sanırlar ama bizler gerçekten yalnızızdır. | Open Subtitles | يعتقدون ان حياتنا رومانسية... لكننا وحيدين... |
| Aslında ben yalnız başımıza yemek yememizin daha iyi olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعلمين , كنت أفكر بأنه من الجميل أن نحضى بالعشاء وحيدين |
| Burada yanlızız diye bir erkeğin bize asılmasını çaresizce bekleyeceğimizi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد لانه نحن نجلس هنا وحيدين فهذا يعنى اننا محبطين ونحتاج الى رجل؟ |
| Onları savaşın ortasında yapayalnız bıraktım. | Open Subtitles | وتركتهم بالبيت وحيدين أثناء اندلاع الحرب |