| Hi-Fi'de biraz pizza yedik ve Eve ile Diane'le buluşması gerekiyordu. | Open Subtitles | تناولنا الطعام في مطعم هاي فاي وكانت ستلتقي بإيف وديان |
| Cary ve Diane'i hatalı çıkartmak için epey çabalıyordun. | Open Subtitles | حسنا، لقد كنت عاقدون العزم على تثبت كاري وديان الخطأ. |
| Neden Danny ve Diane birbirinden 1600 km. uzaktaki şehirlerde aynı kabusu yaşadılar? | Open Subtitles | لماذا داني وديان كلاهما يعنيان من نفس الوهم... ... فيمدينتينيبعدون1000ميلعنبعضهم؟ |
| Güney Galler vadileri'nde, çok özel bir yer. | TED | تقع في وديان جنوب ويلز والتي هي مكان هاديء ومميز. |
| Hiçbir dağ yeterince yüksek değildir, hiçbir vadi yeterince... | Open Subtitles | ألا توجد جبال شاهقة كفايةً؟ ألا يوجد وديان منخفضة أكثر؟ |
| Sivri kayalar, derin vadiler, depremler. | Open Subtitles | وديان صخرية حادة جداً شروط الجاذبية متقلبة |
| - kanyon yoktu. | Open Subtitles | -لم يكن هناك أي وديان في لوحاتي |
| Oh Dianne, şey bu pek iyi olmaz, Dianne'yi ne kadar önemsediğimi biliyorsun, ama tek kişiye bağlanmak için henüz.. | Open Subtitles | ديان أوه، أوه انها ليست جيدة جدا، وديان nemsedii أنت تعرف كيف ، ولكن واحدة فقط لدي حتى الآن أن تكون متصلا .. |
| Nick ve Diane, Alan ve Kamala, Brett ve Jessica. | Open Subtitles | نيك وديان ، ألان وكامالا ، بريت وجيسيجا |
| Giuseppe'nin bana ve Diane'ye bıçak atmasına izin verdin. | Open Subtitles | تركت جيوسيب يرمي السكاكين عليّ وديان |
| Pekâlâ, Diane Lockhart da orada mıydı? | Open Subtitles | حسناً وديان لوكهارت كانت هناك؟ |
| - Bunlar arkadaslarim Paul ve Diane. - Merhaba. | Open Subtitles | هؤلاء اصدقائي بول وديان |
| Dinle Diane. | Open Subtitles | الاستماع، وديان. |
| Bu insanlardan bazıları çok zorlu vadileri gördüler. | TED | بعض هؤلاء الناس كانت لديهم وديان قاسية. |
| Dominica'nın volkanik geçmişi kayaları oyarak gizli vadileri muhafaza eden falezler oluşturmuştur. | Open Subtitles | خَلقَ ماضي الدومنيكا البركاني منحدرات البحرِ , يَحْرسُ وديان سريةَ مَقْطُوعة مِنْ الصخور لما بعد. |
| Yunnan nehrinin vadileri 2.000 yıldır onların evi konumunda. | Open Subtitles | نهر وديان يونان موجود لاكثر من 2.000 سنة. |
| Hiçbir dağ yeterince yüksek değildir, hiçbir vadi yeterince... | Open Subtitles | ألا توجد جبال شاهقة كفايةً؟ ألا يوجد وديان منخفضة أكثر؟ |
| Ve üç vadi boyunca yürüyoruz, ve üçüncü vadide, son derece gizemli ve uğursuz birşey var, bir rahatsızlık hissi. Ve bunun benim kitabımın kurgusu olduğunu anlıyorum. | TED | ومشينا بعدها بثلاثة وديان وفي الوادي الثالث كان هناك شيئا غريبا وعجيب وشعرت بالإنزعاج. وعرفت أن ذلك لابد أنه توطئة لكتابي. |
| Derin vadiler oluşturmak için sert kayaları boydan boya keser. | Open Subtitles | تحفر في الصخر الصلب مكوّنة وديان ضيقة عميقة. |
| Buzulların yavaş hareketlerinin derin vadiler oyduğunu gördüler. | Open Subtitles | و كيف أن حركة الأنهار الجليدية البطيئة قد نحتت وديان كاملة |
| Mars kanalları kanyon gibidir. | Open Subtitles | القنوانت المريخيه وديان |
| Adları Edmund ve Dianne Wainford. | Open Subtitles | أسمائهم إدموند وديان وينفورد |
| Yunnan'ın güney vadilerine doğru ilerledikçe heybetli nehirler artık sakinleşmiş suları durgun ve sıcak. | Open Subtitles | تتدفق خلال وديان يونان الجنوبية الانهار الغاضبة تتدفق الان , المياه بطيه ودافئه |