| General Mansfield bu sinyalin dostane olmayabileceğinden endişe duyuyor. | Open Subtitles | الجنرال مانسفيلد قلق بشأن تلك الإشارة قد لا تكون ودّية |
| Tüm endişemizin Leo için en iyisi olduğunu biliyorum bu yüzden, bu konuyu dostane bir biçimde konuşacağımızı umuyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا جميعا نريد ما هو أفضل لـ (ليو) لذلك آمل أن نحل هذا بطريقة ودّية |
| Hayır. Tam tersine, bu bence Dostça bir mesaj. | Open Subtitles | لا، في الواقع، أعتقد أن هذه" "رسالة ودّية |
| Aslında bu bence Dostça bir mesaj. "Oynamak ister misin?" gibisinden. | Open Subtitles | "في الواقع، أعتقد أنّها رسالة ودّية مثل:"هيه، أتريد اللعب؟"" |
| Bilmem. Sanırım buna dost canlısı sohbet diyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف، أظنها تسمى محادثة ودّية |
| Şu kadın pek dost canlısı gibi. | Open Subtitles | إنّها تبدو ودّية. |
| Başkan'la arkadaşça bir ilişkinin ne büyük bir onur olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفي كم هو شرف لكِ بأن تكوني في علاقة ودّية مع الرئيس؟ |
| Çok sıcak, çok dostane. | Open Subtitles | هي دافئُ،هي ودّية |
| - Çok dostane bir kasaban var. | Open Subtitles | لديك بلدة ودّية فعلاً هنا |
| Tam tersine, bu bence Dostça bir mesaj. "Oynamak ister misin?" gibisinden. | Open Subtitles | "في الواقع، أعتقد أن هذه رسالة ودّية مثل: "هيه، أتريد اللعب؟"" |
| Sanırım bu Dostça bir mesaj. Sanki, "hey oynamak ister misin?" dermiş gibi. | Open Subtitles | "أعتقد أن هذه رسالة ودّية مثل: "هيه، أتودّ اللعب"؟" |
| Sanırım bu Dostça bir mesaj. Sanki, "hey oynamak ister misin?" dermiş gibi. | Open Subtitles | "أعتقد أن هذه رسالة ودّية مثل: "هيه، أتودّ اللعب"؟" |
| Ama ona dost canlısı olmayı öğrettin. | Open Subtitles | -لكنّك علّمتها أن تكون ودّية . |
| Bu ülkede arkadaşça bir düşünceyken Sudan'da zalim bir söz. | Open Subtitles | جملة ودّية بهذا البلد ولكنها تهكّم قاسي بالسودان |
| Ama onlar yabancıydı ve bir kabinden diğerine arkadaşça bir sohbet başlatmaya çalıştığımda rahatsız oldular. | Open Subtitles | لكنهن كن غريبات ويبدو أنهن يفزعن عندما أشترك في محادثة ودّية من مرحاض لـ آخر |