| Tüm senatörlere yazmışlar, arkalarında 100,000 adamlarının olduğunu iddia ediyorlar. | Open Subtitles | أرسلو لكل عضو مجلس شيوخ يدّعون أن وراءهم 100.000 رجل. |
| Ve arkalarında, Seagram Binasını görüyorsunuz, daha sonraları modern ışıklandırma tasarımının ikonu haline geldi. | TED | وراءهم ، فأنت ترى مبنى سيجرام والذي تحول لاحقا إلى رمز من رموز تصميم الإضاءة الحديثة. |
| Bu şeyler yumurtadan çıkar çıkmaz öldürmeye başlar ve arkalarında yıkım bırakır. | Open Subtitles | يقتلون في الدقيقة التي يفقسون فيها ويتركون وراءهم آثاراً واضحة |
| Benim kararımdı yani. Orada olsalar da olmasalar da Peşlerinden gideceğim bu adamların. | Open Subtitles | كان قراري سأذهب وراءهم سواءا كانوا عليها أم لا |
| Geride birşey bırakmak istiyorlar. Bir anı. Onun gibi birşey. | Open Subtitles | وهم يريدون أن يتركوا شيئا وراءهم للـــذكرى |
| Aramıza katılmayı hak etmek için korku ve paranoyayı arkada bırakmaları lazım. | Open Subtitles | لينالوا حق الانضمام إلينا يجب أن يتركوا وراءهم الخوف و جنون الارتياب |
| Şekil değiştiriciler asıl vücudu arkalarında bırakıyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ المتحولين يتركون الجسد الأصلي وراءهم. |
| arkalarında doğan yıldızı terk edecekler ve yıldızlararası uzaya varacaklar. | Open Subtitles | انهم سوف يغادر نجمة أثار وراءهم وتفادي في الفضاء بين النجوم. |
| Amatör paranoyakların iyi yanı arkalarında sürekli bir şey bırakmalarıdır. | Open Subtitles | حسنا ، الشيء الجيد عن مصابين بجنون الإرتياب الهواة أنهم دائما ما يتركون شيء وراءهم |
| Yüzsüz arkadaşlarımız arkalarında bir şey bırakmış olabilirler. | Open Subtitles | أصدقائنا مجهولي الهوية ربما تركوا وراءهم شيء |
| Acaba kaçı arkalarında bir adamın olduğunu biliyordur. | Open Subtitles | أتساءل كم الذين يعلمون أنه كان هناك رجلاً يقف وراءهم |
| Organize suçu milyon dolarlık bir endüstriye dönüştürdüler ve arkalarında Amerika'yı sonsuza dek değiştirecek bir miras bıraktılar. | Open Subtitles | بتنظيم الجريمة وصناعة ملايين الدولارات وتركوا وراءهم إرثا يغير أمريكا إلى الأبد |
| Yetenekli paralı askerler. arkalarında epey bir para dönüyor. | Open Subtitles | أنهم كانوا قتلة من المرتزقة، هناك الكثير من النقود وراءهم. |
| dedi. "Tek yapman gereken arkalarında durmak ve onları sürekli takdir etmek" dedim. | TED | قلت : "حسنا ، كلّ ما عليكِ القيام به هو الوقوف وراءهم وأظهري إعجابك بهم طول الوقت. |
| Peşlerinden gidin! | Open Subtitles | هاهم يذهبون.. لننطلق وراءهم يا رجال |
| Peşlerinden gidin, hızlı olun, helikopteri getirin! | Open Subtitles | وراءهم ، أسرعوا ، أحضروا الهليكوبتر |
| Koyunlardan bâzıları kaçtı, babam da Peşlerinden gitti. | Open Subtitles | بعض النعاج خرجوا ، و ابي خرج وراءهم |
| Geride değerli bir şey bırakmışlar mı diye bakmamız kimseyi ilgilendirmeyecektir. | Open Subtitles | لن يمانع أحد إذا ما بحثنا إذا ما كانوا قد خلفوا وراءهم شيء ما من القيم |
| Ama bazı adamlar, içlerindeki büyüklüğü öylesine dışa vururlar ki... ölümleri, Geride kalanlar için birleştirici bir güç olur. | Open Subtitles | ولكن بعض الرجال عظماء في أفعالهم وموتهم يمثل قوة موحدة لكل من تركوهم وراءهم |
| En çok kar sağlayanlar ise çabucak arkada bırakmaya meraklı olanlardı. | Open Subtitles | ومن حصلوا على أكبر فائدة منها كانوا الأكثر حماساً لتركها وراءهم |
| Ben bu şeyler hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama affediciliği biliyorum ve günah çıkarıp, suçlarını itiraf ederek yüklerini arkada bırakan birçok adam gördüm. | Open Subtitles | ورأيتُ رجالاً كثيرين يعترفون بآثامهم، يقرّون بذنبهم ويتركون أعباءهم وراءهم |