| O geldi ve gitti. Hem de bütün bunlar tam önünüzde oldu. | Open Subtitles | لقد جاء ورحل ثانية كل ذلك حدث امامك مباشرة |
| - Zorro'yla dövüştüm ve gitti. | Open Subtitles | زورو .. زورو كان هنا.. تقاتلت معه ورحل.. |
| Paine gelip eşyalarını topladı ve 1:10'da ayrıldı. | Open Subtitles | و بيين جاء وعبأ حقيبته, ورحل فى 1: |
| Yabancı onu indirirdi barmene doğru ilerledi, ödedi ve çıktı. | Open Subtitles | قتله الغريب ومشى نحو الساقى ودفع ثمن شرابه ورحل |
| Cadılar Bayramı geçip gitmişti ve biri için içim rahattı. | Open Subtitles | عيد قديسسن آخر أتى ورحل وقد أرتحت لإنتهائه |
| Kadın hamileyken çekip gitmiş. | Open Subtitles | فقد هجرها ورحل عنها بينما كانت حامل في الطفلة. |
| Bay Escobar, belki de yeğeniniz panikledi ve kaçtı. | Open Subtitles | سيد (إسكوبار)، لعل أبن أختك كان مذعوراً ورحل. |
| Vergilerimizi ödedik, o da çekti gitti. | Open Subtitles | لقد سددنا له ضرائبنا، ورحل بعدها. |
| Neyse, imayı anlamayıp burayı hala terketmediğine göre sanırım bunu yapmak zorundayız. En azından ,bir gece. | Open Subtitles | بما أنه لم يأخذ حقيبته ورحل أعتقد علينا أن نوفر له ذلك لليلة واحدة على الأقل |
| Büyü Bakanlığı'ndan acil bir baykuş geldi ve gitti. | Open Subtitles | لقد تلقى بومة عاجلة من وزارة السحر ورحل فوراً إلى لندن |
| Sonra özür dileyip, akşam kulüpte görüşürüz dedi ve gitti. | Open Subtitles | ثم اعتذر وقال أنه سيلقاني في الملهى الليلة ورحل. |
| John Alden istediğini aldı ve gitti... ve yeniden almak için geri döndü. | Open Subtitles | جون اولدن أخذ منكِ ما أراد ورحل وما عاد الا ليأخذ المزيد |
| Dişçi geldi ve gitti, tüm işlem bitti. | Open Subtitles | لقد جاء ورحل طبيب الأسنان لقد أنتهى الأمر كله |
| Buraya gelip portreyi yaptı, ücretini ödedik ve gitti. | Open Subtitles | لقد كان متواجداً هنا ثم دفعنا له ورحل |
| Ay'ı Amerikalılara ve Ruslara bıraktı, ne hâlleri varsa görsünler diye. ve gitti. | Open Subtitles | ترك الأمريكان والروس يتحاربون ورحل |
| "Kabil oradan ayrıldı. Aden bahçesinin doğusundaki Nod topraklarına yerleşti." | Open Subtitles | ورحل (قابيل) بعيداً وسكن في أرض (نود)، في شرق عدن |
| Evet efendim. Otelden ayrıldı. | Open Subtitles | آجل سيدى ، لقد دفع الفاتورة ورحل. |
| Paldır küldür çıktı. | Open Subtitles | خرج من النُزل، وركب سيّارته، ورحل. |
| Monroe toplanıp gitmişti. Sanırım Kuzeye ya da öyle bir şey. | Open Subtitles | لقد حزم حقائبه ورحل أظنه توجه للشمال |
| Yani eşyalarını toplayıp gitmiş. Kimbilir nerededir. | Open Subtitles | أعني إنه حزم حقائبة ورحل إلى حيث يعلم الرب |
| Bay Escobar, belki de yeğeniniz panikledi ve kaçtı. | Open Subtitles | سيد (إسكوبار)، لعل أبن أختك كان مذعوراً ورحل. |
| Dört ayak üstünde çekti gitti. | Open Subtitles | لقد نزل فقط على الأربع ورحل |
| Neyse, imayı anlamayıp burayı hala terketmediğine göre sanırım bunu yapmak zorundayız. En azından ,bir gece. | Open Subtitles | بما أنه لم يأخذ حقيبته ورحل أعتقد علينا أن نوفر له ذلك لليلة واحدة على الأقل |
| Yeğenim Davie daha doğmadan babası onu terk etti. | Open Subtitles | أبن أختى, ديفى لقد تركه والده ورحل قبل حتى أن يولد |
| Ama eminim ki buradaydı, sonra gitti ve duvarları boyaman için seni burada bıraktı. | Open Subtitles | لكن أراهن أنه كان هنا ورحل جعلك تبقى وتدهن الجدران |