| Sana aptal kağıtlarını getireceğim ama bir an önce minnettarlık göstermeye başlasan çok iyi olur! | Open Subtitles | حسناً، سأحضر لك ورقك اللعين ... لكن من الأفضل أن تريني ! القليل من التقدير أيها الرجل |
| Aslında, George ile o buluşmadan sonra kafam uçmuştu, tüm kağıtlarını attım. | Open Subtitles | أتعرف؟ بعد ذلك الموعد مع (جورج)... كنت ثائرة للغاية، فرميت كل ورقك |
| Kadın ne yapıyor, kağıtlarını mı yırtıyor? | Open Subtitles | ماذا تفعل ؟ تمزق ورقك ؟ |
| Sen kağıt aldığında kıpır kıpır olup kağıtları ileri geri itiyorsun. | Open Subtitles | عندما ياتى ورقك ضعيف تخلط الاوراق ذهابا وايابا وتاخذ شكل المتململ الى حد ما |
| Evet, kağıt parçası, ona 50 metreden fazla yaklaşamayacağını yazıyordu. | Open Subtitles | قطعة ورقك تأمرك بعدم الأقتراب لمسافة اقرب من 50 مترا منها |
| kağıt tutucun evrenin bunu halledeceğini söylüyor. | Open Subtitles | وكأن ثقّالة ورقك تقول ذلك... الكون سيتولى الأمر. |
| kağıt kartını ver, çabuk. | Open Subtitles | أعطيني ورقك ، بسرعه |
| Bu kağıt ağırlığı hoşuma gitti. | Open Subtitles | تعجبني حاملة ورقك |
| Sıralı beş kağıt. Flush. | Open Subtitles | أظهرلي ورقك . |