| İstediğin her şeye sahiptin, ama hepsini bir kenara attın, sersem. | Open Subtitles | كان لديك كل شي ورميته بعيدًا ، أنت احمق لعين |
| Sonra, bir şey alıp çöpe attın. | Open Subtitles | ثمّ إلتقطت شيئاً ما ورميته بسلة النفايات |
| Perdeden bir kordon alıp kiriş üstüne attın ve kendini asmış görüntüsü verdin. | Open Subtitles | لقد أخذت حبلا من نافذتها ورميته من فوق العارضة وجعلتي الأمر يبدو وكأنها شنقت نفسها |
| Sonunda, onu fabrikaya kadar takip ettin, oracıkta öldürdün. Onu et makinasına attın. | Open Subtitles | وأخيراً، تبعته إلى المصنع، أين قتلته ورميته داخل آلة اللحم. |
| Onu durdurmuştun. Bir yumruk attın ve onu havuza doğru devirdin. | Open Subtitles | ولكنه لم يقف,ولكمته ورميته في المسبح |
| Kontrolünü kaybettin, ısıtıcıyı gördün ve havuza attın. | Open Subtitles | لقد فقدت السيطرة ... رأيتي جهاز التدفئة ، و ورميته في المسبح |
| Onu dalış giysisine tıktın ve okyanusa attın. | Open Subtitles | ومن ثم وضعته في بذلته ورميته في المحيط |
| Gerçekten çöp kutusuna mı attın? | Open Subtitles | ورميته في القمامة ؟ |
| Ben sana verdim sen de fırına attın. | Open Subtitles | أعطيتك إياه، ورميته على الفرن |