| Etrafı temizledikten sonra aramış küvette mumlar ve çiçekler vardı. | Open Subtitles | بعد أن نظف المكان وكانت هناك شموع وزهور في حوض الأستحمام |
| Mumlar ve çiçekler tıpkı sizi orada ilk defa yakaladığım gibi. | Open Subtitles | شموع وزهور بالضبط مثل أول مرّة ضبطكما فيها هناك |
| Ama romantik aşk, kalpler ve çiçekler... | Open Subtitles | ولكن الحب الرومانسى ... على شكل قلوب وزهور |
| Kendime aşk mektupları, çiçek ve çikolata yolladım, ne kadar gözde olduğumu görsün diye. | Open Subtitles | أرسلت لنفسي خطابات غراميّة وزهور وحلوى لكي يرى فقط كم أنا مرغوبة |
| - Bu yüzden çiçek ve çikolata aldık. | Open Subtitles | لهذا السبب اشترينا شكولاته وزهور |
| Bence bir kaç mobilya, birkaç köpek ve çiçeklere ihtiyacı var. | Open Subtitles | ...أعتقد أنهُ يَحتاجُ أثاثاً ربما كلبان وزهور |
| Bence bir kaç mobilya, birkaç köpek ve çiçeklere ihtiyacı var. | Open Subtitles | ...أعتقد أنهُ يَحتاجُ أثاثاً ربما كلبان وزهور |
| Ama burada canlı bitkiler ve çiçekler var. | Open Subtitles | ولكن هناك نباتات ناضرة وزهور هنا |
| Müzik ve çiçekler. | Open Subtitles | موسيقى وزهور |
| ve çiçekler. | Open Subtitles | وزهور |