| Polis ve kocan gelmek üzere burada kalmak daha güvenli. | Open Subtitles | الشرطة وزوجكِ على طريقِهم، وهو فقط أكثر أماناً للبَقاء هنا. |
| Sana söyledim kocam ve ben... evet, sen ve kocan, ne oldu? | Open Subtitles | .. أخبرتك أنّي و زوجي تعرضنا أجل، أنتي وزوجكِ تعرضتما لماذا ؟ |
| Tabi böyle dersin, seni sersem domuz Sen ve tembel kocan yıllarca bizden çaldınız. | Open Subtitles | أنتِ تقولين هذا أيتها الحمقاء؟ بالرغم من أنكِ وزوجكِ الكسول تسرقين أشياءنا لسنوات؟ |
| Bu saate kadar kocanla dokunduğun eşyaları hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | الآن تذكّري كلّ شيء أنتِ وزوجكِ لمستماه هنا. |
| Kocanızla beraber bu zekice cinayeti planlayıp gerçekleştirdiniz. | Open Subtitles | أنتِ وزوجكِ خططتما سوياً لتنفيذ هذه الجريمة العبقرية |
| Babası ve Kocanız, birbirlerine sadece hikaye anlatmıyorduysalar? | Open Subtitles | ماذا لو كان أبوه وزوجكِ لم يكونا يتبادلان القصص فحسب ؟ |
| Umuyorum ki siz ve eşiniz bizimle keyifli bir birliktelik gerçekleştireceksiniz. | Open Subtitles | أتمنى بأنكِ وزوجكِ تقضوا وقتا لطيفاً معنا |
| Ve büyük ihtimalle başkanın ve kocanın hayatına mal oldun. | Open Subtitles | ومنالمحتملتماماً, أن يتكلف ذلك حياة الرئيسة وزوجكِ |
| Ve eğer kocan ve sen bunu konuşursanız, yardımcı olabilir. | Open Subtitles | إن أردتِ أنتِ وزوجكِ التحدث فى هذا قد يساعدكم |
| Ve kocan brüksel lahanasına bayılır, değil mi? | Open Subtitles | وزوجكِ إنه يحب براعم البروكسل ،أليس كذلك؟ |
| Eğer sen ve kocan bir cinayet soruşturmasını engelliyorsanız, ikiniz de hapse girersiniz. | Open Subtitles | إن كنتِ وزوجكِ تعيقان تحقيق في جريمة قتل, فسيُزجّ كلاكما للسجن |
| Sen ve kocan yarışmaları av bölgesi gibi kullanıyordunuz. | Open Subtitles | إذًا، أنتِ وزوجكِ إستعملتم المسابقة كأرض صيد |
| Gezegenin diğer tarafında bir uçak havaya uçar kocan o uçaktadır, ve birden artık dünyayı kurtarmak istemiyorsundur. | Open Subtitles | تفجرت طائرة على الجهة المقابلة من الكرة الأرضية وزوجكِ عليها وفجأة لا تهتمين بإنقاذ العالم بعدها |
| kocan ve sen bunu yaparak dünyayı çok daha iyi bir yer haline getiriyorsunuz. | Open Subtitles | العالم مكان رائع للغاية لما تفعلونه أنتِ وزوجكِ. |
| kocan ve sen bebek bekliyorken bu yaşananlar sizin için çok heyecanlı zamanlar olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنكِ أنتِ وزوجكِ تقضيان وقتاً مثيراً في انتظار قدوم الطفل |
| Evlenip kocanla birlikte yeni bir yuva kurmak istesen bile. | Open Subtitles | حتى إذا تزوجتِ، وقررتِ أنتِ وزوجكِ أن تبدأو بتكوين أسرة جديدة |
| - Görmüş veya yaşamış olduklarımıza rağmen kocanla arana girmek için asla bir şey yapmam. | Open Subtitles | - لن أقوم بشيء أبداً .. لأتطفل عليكِ أنتِ وزوجكِ بغض النظر عمّا رأيناه أو مررنا به |
| Kocanızla sizin sıkı bir evlilik öncesi anlaşmanız var. | Open Subtitles | أنتِ وزوجكِ لديكما إتّفاق محكم قبل الزواج |
| Ve bir anda, Kocanızla aranızda büyük bir aşk olduğu ve onu yalnız bırakmayı reddettiğiniz fikrine kapıldım. | Open Subtitles | وخطر لي أنه انتِ وزوجكِ ربما تُحبان بعضكما بجنون... ولهذا انتِ ترفضين أن تبقين لوحدك... |
| Ya da siz ve Kocanız bir tatile çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | أو ربما أنتِ وزوجكِ يمكن أن تذهبوا بعيداً في عطلة؟ |
| Siz ve eşiniz araba almaya mı geldiniz? | Open Subtitles | هل أنتِ وزوجكِ هنا لتشترون سيارة جديدة ؟ |
| Sanki senin ve kocanın yapmadığı bir şeymiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تتصرّفين كما لو أنّ هذا... شيء لا تمارسينه أنتِ وزوجكِ. |