| Ben satmıyorum, herkesind de satmayacağından emin olana kadar uğraşacağım. | Open Subtitles | أنا لن أبيع، وسأتأكد من ألا يقوم أي أحد آخر بالبيع |
| Sen bu işi yap, ben de hayatın boyunca arkanda olayım. | Open Subtitles | احضر لي الدجاج وسأتأكد من أن تحصل عليه مدى الحياة |
| Tüm kalbimle. İstediğin hayatı yaşayacaksın ve ben de bunun için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | ستعيشين الحياة التي ترغبين فيها وسأتأكد من حدوث هذا |
| Çocuklar ligi yardım işini yapacağım. June'un hazır olduğuna emin | Open Subtitles | سأنتهى من إعداد معاهدة الأطفال وسأتأكد من أن جين جاهزه للعمل |
| Bu kalemle şu formu doldurun, bana postalayın sonra size randevu vereceğimden emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | إذاً قم بملأ الطلب رقم 976، وأرسله بالبريد إلي وسأتأكد من حصولك على الموعد |
| Seçilmemeni sağlayacağım çünkü benim de siyasi geleceğim için planlar yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | لأنك لن تصل إلى ولاية ثانية. وسأتأكد من ذلك، لأنني سأضع بعض الخطط لمستقبلي السياسي. |
| Sana hem madalya hem de çok para kazandırabilirim. | Open Subtitles | وسأتأكد من أن تحصل علي كِلا النقود والميداليات |
| Sen ve senin fikirlerin bu ülkenin ihtiyacı olan şeyler değil ve bu yüzden de hiçbir zaman başkan olamayacaksın. | Open Subtitles | لست أنت وأفكارك ما يحتاجه هذا البلد، وسأتأكد من ألا تصبح رئيساً أبداً |
| Yerine gelecek için benim tercihimi dinle. Ben de atanma işini hallederim. | Open Subtitles | أخبرهم عمن اخترت كبديل لي وسأتأكد من تعيينك في اللجنة |
| Jon Bon Jovi de iyidir ve elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | كما حال جون بون جوفي وسأتأكد من ذلك |
| Ben de yerel güçlerin dahil olmasını sağlayacağım. - Tamam. | Open Subtitles | وسأتأكد من أن الشرطة المحلية متصلة |
| Ben de istediğin her şeyi yerine getireyim. | Open Subtitles | وسأتأكد من أن تحصل على كلّ ما طلبته. |
| Ben de istediğin her şeyi yerine getireyim. | Open Subtitles | وسأتأكد من أن تحصل على كلّ ما طلبته. |
| Yine de Sağlık Bakanı'nını kahvaltıda sıkıştıracağım... | Open Subtitles | وسأتأكد من أن ألح على وزيرة الصحة والخدمات الإنسانية أثناء طعام الإفطار بذلك... |
| Bu ölüm makinasını sen yaptın ve ilk kaybının sen olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | إبني آلة الموت الحديثة هذه وسأتأكد من أن قتلكَ هوَ الهدف الأول |
| Sen öterken sevgili yaşlı annenin tecavüze uğrayıp öleceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | وسأتأكد من ان والدتك سيغتدى عليها وتقتل, بنما أقضي عليك |
| O pisliği bulur ve bir daha böyle bir şey yapamayacağından emin olurdum. | Open Subtitles | أظن أنني ... سأجد ذاك الملعون وسأتأكد من أنه لن يفعل ذلك مجددًا |
| - Frank'ın parayla tüyüp bizi beş parasız bırakmadığından emin olmak için atla etrafta şöyle bir gezineceğim! | Open Subtitles | -سأقوم بدورة كبيرة من الاعلى . وسأتأكد من ان "فرانك" لايهرب غني ويتركنا فقراء. |
| Ona söyleyeceksin ve bunu yaptigindan emin olacagim. Aklindan ne geciyordu? - Nereden ciktin sen? | Open Subtitles | ستخبريه، وسأتأكد من عملك ذلك. بماذا كنتِ تفكرين! ماذا تفعلين هنا؟ |