"وسأترك" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakacağım
• bırakıyorum
• bırakırım
• bırakıp
• vereceğim

"Bütün akşam kulübede olacağım ve kapıyı senin için açık bırakacağım."
سأكون فى الكوخ طوال الليل وسأترك الباب مفتوحاً لك

Çakrasını durduracağım, ve gerisini sana bırakacağım.
سأوقف التشاكرا الخاصة به , وسأترك الباقي لك

Davayı bırakıyorum ve sana, kendi kişiliğine uygun bir avukat bulma şansı veriyorum.
سأتخلى عن القضية وسأترك الفرصة لك كي تجد محامي يناسبب شخصيتك الفريدة

Polislerden kaçıyorum. Tüm hayatımı geride bırakıyorum.
أنا سأهرب من الشرطة وسأترك ورائي كل حياتي

Birbirimize bağlıyız dedin, seni yanımda götürürüm, orda bırakırım.
أنت قلتي أننا متصلتان سأخذك معي وسأترك هناك

Yani başkası için kocalık işlerini bırakıp şu baba şeyiyle sıkışıp kalacağımı düşündüm.
،أقصد إني سأكرث نفسي للأبوة وسأترك دور الزوج لغيري

Torbanın üstünden adını kazıyıp ona bunu vereceğim.
ومَحوتُ إسمه من على الوصفة وسأترك له هذه

Neyse, galiba eve gideceğim etrafta kimsecikler de yok, bu balı da dışarıda bırakacağım. Basıldın, kolici çocuk!
أعتقد أني سأذهب للبيت الآن وسأترك العسل في الخارج بدون أحد

Anahtarları da görevliye bırakacağım.
غدا عند الظهيرة ،فهمتى؟ وسأترك المفاتيح مع مفتش الشرطة

Birkaçını sana bırakacağım, sabahleyin asarsın, tamam mı?
وسأترك لك بعضا من هذه المنشورات لتوزعها في الصباح، اتفقنا؟

Bodrumdan dışarı çık, yan kapıyı açık bırakacağım, 7. katta buluşuruz.
من خلال الطابق السفلي، وسأترك من خلال الباب الجانبي، ونحن سوف يجتمع في السبعة.

Bunun konuyla ilgili olup olmadığı kararını size bırakacağım; bu ülkelerin üçü de şu anda bir kadın tarafından yönetiliyor.
وما يجدر ذكره، وسأترك الأمر لكم لتقرروا ما إذا كان الأمر مرتبط بذلك أم لا، أن ثلاث نسوة حالياً هن من يتولين القيادة في هذه البلدان الثلاث

Anahtarları da görevliye bırakacağım.
وسأترك المفاتيح مع مفتش الشرطة

O zaman gerdanlığı alıp arkamda üç ceset bırakacağım.
سآخذ العقد، وسأترك خلفي ثلاث جثث.

"...dostlarını serbest bırakacağım."
وسأترك أصدقاؤكِ

Canlı kalacak. Gerisini sana bırakıyorum.
يجب أن تبقى حيه، وسأترك لك الباقي

Geride güvenilir komutanımı bırakıyorum.
وسأترك مكاني لقائدي الذي أثق به.

Beyler, sizi kendi işinizle başbaşa bırakıyorum.
السادة، وسأترك لك البسكويت الخاص بك.

Viski matarasına biraz koyar, kalanını da sana bırakırım.
سأضع البعض بقارورة الويسكي وسأترك الباقي لك

Anahtarı istasyon şefine bırakırım.
وسأترك المفاتيح مع رئيس المحطة

Beni vurursanız, butonu bırakırım,
تقتلني، وسأترك هذا المفتاح

Umrumda değil, onu bırakıp giderim!
لا يهمني، وسأترك لها هنا.

Çünkü pazartesi sabahı hepimiz burada tekrar toplanacağız ve ikinizin karar vermesine izin vereceğim.
لأننا نستقابل هنا صباح الإثنين القادم... وسأترك القرار لكم.. أنتم الإثنين