| Merak etme, sana sadık kalacağım ve eve dönerken de seni ararım. | Open Subtitles | لا تقلق .. سأسوق بمحاذاة النهر وسأتصل بك وأنا في طريقي للعودة |
| Seni ve arabanı oradan aldıracağım ve cüzdanını bulunca da seni ararım. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذي سيارتك للمتجر وسأتصل بك عندما أحضر حقيبتك |
| Yazılı çıktılara bir bakayım, sonrasında seni ararım. | Open Subtitles | سأنظر في النسخ المطبوعة، وسأتصل بك بعد أن أنتهي من ذلك. |
| Ben sizi ararım. | Open Subtitles | رجاءً أترك معلومات إتصالك وسأتصل بك لاحقاً |
| Bunu hesap sorumlusuyla konuşup size geri döneceğim. | Open Subtitles | لا يا سيدي ، سأناقش هذا الأمر مع مدير الحسـابات وسأتصل بك لاحقاً |
| Bu öğleden sonra bir şey bulacağım ve seni arayacağım. | Open Subtitles | سأجد شيئاً هذه الامسية وسأتصل بك. |
| tamam efendim ,bunu iki kez yapacağım ve sabah sizi arayacağım. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي سأحاول مرتين وسأتصل بك صباحاً |
| Hey, tekne geldi. Kapatmam gerek. Oraya vardığımda seni ararım. | Open Subtitles | مهلاً ، لقد أتى الزورق سأذهب الآن ، وسأتصل بك حينما أكون هناك |
| Neden gidip biraz uyumuyorsun sabah seni ararım. | Open Subtitles | لماذا لا تأخذ قسطاً من الراحة وسأتصل بك في الصباح |
| Öğrendikten sonra seni ararım. | Open Subtitles | سأرى ما يمكننا فعله وسأتصل بك لاحقا |
| Sen evine git, ailenle ilgilen, oldu mu? Ben seni ararım. | Open Subtitles | إذهب وإهتم بعائلتك, وسأتصل بك. |
| "Telefonunu ver, ders için seni ararım. " dedim. | Open Subtitles | فقلت لها: "لما لا تعطيني رقم هاتفك وسأتصل بك لتحديد موعد للدرس." |
| Araştırmaya devam edeyim, seni ararım. | Open Subtitles | لكن دعني استمر في التنقيب وسأتصل بك |
| Ben de seni ararım ve bu işi yarın bitiririz. | Open Subtitles | وسأتصل بك غداً لننهى هذا اللقاء |
| Yola çıktığımda seni ararım, tamam mı? | Open Subtitles | وسأتصل بك عندما أعلّم ، حسناً ؟ .. |
| Pazar günü maçtan hemen önce seni ararım. Tamam. | Open Subtitles | وسأتصل بك قبل البداية مباشرة يوم الأحد. |
| Ben oraya varınca hava sahasının tam yerini öğrenir ve koordinatları vermek için sizi ararım. | Open Subtitles | اسمع ، عندما أصل هناك سأعطيك الموقع بالتحديد للمطار وسأتصل بك مرة أخرى ومعي الإحداثيات. |
| Yine de araştıracağım. Bir haber alırsak hemen sizi ararım. | Open Subtitles | سوف أسأل إن كان أحدهم يعرف شيء عنه وسأتصل بك إن علمت بأي شيء |
| Bunu hesap yöneticisiyle tartışıp size geri döneceğim. | Open Subtitles | لا يا سيدي ، سأناقش هذا الأمر مع مدير الحسـابات وسأتصل بك لاحقاً |
| Mesaj bırakın. En kısa sürede size geri döneceğim. | Open Subtitles | أترك رسالتك,وسأتصل بك حالما يكون لي مجال |
| Ve eve varır varmaz, seni arayacağım. | Open Subtitles | وسأتصل بك حالما أصل منزلي؟ |
| Clodoaldo Güvenlik. Mesaj bırakın, sizi arayacağım. | Open Subtitles | حارس الأمن (كولدادو) إترك رسالتك وسأتصل بك |