| Cidden burada 7, 8 sayamayacağım kadar yastık var. | Open Subtitles | جدياً ، هنالك تقريباً سبع أو ثماني وسادات تفوق قدرتي على العد |
| Ve boş bir yastık kılıfına ayaklarımızı sokmamızı ve merdivenlerden kaymamızı istedi. | Open Subtitles | وكانت تريد ان ناخذ اغطية وسادات فارغة ونضع فيها اقدامنا ونتزلج من الدرج |
| - yastık getirin, yastık lazım. | Open Subtitles | إحضروا وسادات ، إحضروا المزيد من الوسادات |
| Sonunda sana düzgün yastıklar buldum. Alçak değiller, ama biraz indiler. | Open Subtitles | وجدت وسادات محترمة أخيرا ليست منخفضة, ولكن تعطيك قليلا |
| Yeni yastıklar aldım. Alerji karşıtı. | Open Subtitles | لقد اشتريت للتو وسادات جديدة لا تثير الحساسية |
| Eskisi üzerinde siyah yastıkları olan mavi bir kanepeydi. | Open Subtitles | الأريكة القديمة كان لونها أزرق مع وسادات سوداء |
| İki yıl Graham krakerleri yiyerek ve dekoratif yastıkların üzerinde uyuyarak yaşadım. | Open Subtitles | لقد عشت على بسكويت غراهام ونمت على وسادات صغيرة لمدة سنتين |
| Kask pedleri diye bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هُناك شىء أسمه وسادات الخوذة. |
| Oyun kurucu omuzluğu takamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع لبس وسادات اللاعب خلف الوسط |
| Mobilya minderleri için sünger kesmede kullanılır. | Open Subtitles | تستخدم لتقطيع الاسفنج من أجل وسادات الأثاث. |
| Küçük odadaki yastıklarda ise Samuel'in tel tel ve gri saçı dışında bir şey bulamadım. | Open Subtitles | وعلى وسادات الغرفة الأصغر لقد وجدت فقط شعر سامويل آبوت صلبة ورمادية |
| yastık ve battaniye var. Banyo hemen orada. | Open Subtitles | هناك وسادات وبطانيات, والحمام هناك |
| Hayır. Yatağıma yastık koydum. | Open Subtitles | لا ، لقد وضعت وسادات على السرير أولاً |
| Çok kolay, gizli silahımızı kullanacaksın. Rahip yardımcılarının odasında yastık savaşı var. | Open Subtitles | إنه أمراً سهلاً , إستخدم سلاحنا السري - هناك معركة وسادات في غرفة المذبح - |
| Evlilik hediyesi olarak onlara tek kişiliğe çevrilen yastık kılıfı mı alsak? | Open Subtitles | نحصل لهما على وسادات بالحروف ؟ |
| Oh, extra yastık gelmemiş. | Open Subtitles | أنتِ لا تحضرين لي وسادات إضافية. |
| yastıklar,çarşaflar. Çarşaflar ve yataklarımız var. | Open Subtitles | لدينا وسادات وملاءات لدينا ملاءات ومفرش |
| Ayrıca, işlemeli yastıklar, çift masajı ve süt banyosu istemişsiniz. | Open Subtitles | طلبت وسادات مطرّزة، تدليكاً لزوجين، و حمّام حليب. -رائع. |
| Ve annenle tanışmak, arkadaşlarına kibar davranmak benden hoşlanmayanlara bile ve şu aptal yastıkları yatağıma koymana izin vermek. | Open Subtitles | ومقابلتي لأمكِ.وان اتعامل بلطف مع صديقاتكِ حتى كل الذين لايحبوني وادعكِ تضعين هذه وسادات الرمي الغبية على سريري |
| İpek yastıkların üzerinde uzanmış durumdasın. | Open Subtitles | أنت تستلقى على وسادات حريرية |
| Kanepe yastıklarını ezmesinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | لأنكِ خائفة من أن يقوم بتغير شكل وسادات الأريكة؟ |