"وسارق" - Translation from Arabic to Turkish

• hırsızı
• hırsız
• hırsızının
• hırsızıyla

Gotham Şehri'nin en iyi polisi ve hırsızı hakkında su sebilleri önünde epey laflıyorlar.
إنهم يعلمون بأمر . فتاك في العاصمة كثر الحديث عن أفضل "رجل شرطة وسارق في مدينة "جوثام

Ve 11 numaralı Bentley hırsızı, suç mahalinde bulunmuş olabilir geçen hafta herhangi bir zaman.
وسارق السيارة ( بنتلى ) مقاس 11 ربما كان بمكان الحادث بأى وقت الأسبوع الماضى

- Sana kimi söylersem onunla evlenirsin. Ve sana bu kişi adı Conrad olan bir at hırsızı olmayacak.
وإنّني أعلمكِ منذ الآن أنّه لن يكون بيطري وسارق للأحصنة يدعى (كونراد).

Bu moruk yalancı ve hırsız olmasının yanı sıra esrarkeştir de.
هذا شخص غريب الأطوار البالغ ليس مجرد كاذب وسارق انه مدمن

Ancak iki vandal ve bir hırsız yetiştirdiğiniz gerçeğini düşünürsek kendi çocuklarınıza odaklanmanızı öneririm.
لكن بالنظر الى حقيقة لقد استطاعتك رفع الادارة اثنان من المخربين وسارق انصحك بالتركيز على اولادك

"Jim, sen yalancı at hırsızının tekisin!"
... "(جيم) أنت كاذب وسارق خيول"

Bunu diyen kişi hücrede 4 saati iki sarhoş taşkın ve bir alışveriş arabası hırsızıyla geçirdi.
هذا ما يقوله الرجل الذي قضى اربع ساعات في الزنزانة مع اثنين ثملين ، وسارق عربة تسوق

Görgüsüz ve adi bir kalem hırsızı.
مجرد ريفي وسارق أقلام تافه

Mali dolandırıcı, eski bir düzenbaz, hırsız ve yalancının teki.
انه مخادع مالي ومحتال سابق ، وسارق ، وكاذب

Çatal bıçak çekmecesine kusan, hırsız, alkolik, avantacı biri yerine gerçek bir baban olduğu için sevin bence.
ولتكن سعيداً لأنك تحظى بأبٍ حقيقي ليس مرهق وسارق ومدمن ويتقيأ في سرواله

Bu çocuk daha 1 gündür madenlerimizde ama kendini bir hırsız bir mesele çıkaran tip ve bir Pixum dolandırıcısı olarak kanıtladı.
مضى هذا الصبى في مناجمنا يوماً واحد وأثبت نفسه بإنه لصاً بالفعل، محرض حشد، وسارق "بيكسوم".