| Biliyorum burası senin için fazla bir yer hem boyut hem de fiyat olarak ama görmen için seni buraya getirmek istedim. | Open Subtitles | اعلم بان هذا اعلى من نطاقك انت تعلم, حجم حكيم وسعر حكيم, لكن اعتقدت بأنك تريد رؤيته |
| Paris için ileri tarihe bilet almaya çalışıyorum ama kalan koltuklar fiyat aralığımın çok üzerinde. | Open Subtitles | أحاول أن أعيد حجز رحلتي إلى باريس وسعر المقاعد الوحيدة المتبقية خارج حدود إستطاعتي |
| Ortada %2000 fiyat artışı varken öyle olsa iyi olur. | Open Subtitles | ان 2000% من هامش الربح أفضل بكثير *هو الفرق بين تكلفة السلعة أو الخدمة وسعر بيعها* |
| Biliyor musun bence her şey giderek daha kötü olacak sütün ve balın fiyatı, mutluluğun fiyatı öyle artacak ki, bir şeyler olacak. | Open Subtitles | أتعلمين أظن بأن الوضع سيزداد سوءً سعر الحليب والعسل، وسعر السعادة |
| Bu arada ben kitap ebadı ve fiyatı konusunda çok titizim. | Open Subtitles | اووه , انا محددة جدا بشان حجم وسعر الكتاب |
| Pekâlâ, Yemek odası takımının gerçek fiyatı... 350 Dolar | Open Subtitles | حسناً .. وسعر التجزئة الفعلي لـ مجموعة غرفة الطعام هو 350 دولار |
| Sonuçta, yüksek kaliteli ürüne düşük fiyat biçiyoruz. | Open Subtitles | بعد كل شيء، لدينا نوعية أعلى وسعر أقل. |
| Ve tahılın toptan satış fiyatı biz konuşurken düşüyor. | Open Subtitles | .وسعر الجملة من الحبوب يهبط بينما نحن نتحدث |
| Demirinizin fiyatı da hep artıyor, hiç azalmıyor. | Open Subtitles | وسعر حديدكم دائما مرتفع ولا ينزل |
| Mükemmel halde, fiyatı da çok uygun. | Open Subtitles | وضعية ممتازة وسعر معقول جداً |