| Dünya sona ermek üzere ama biz burada durmuş konuşuyoruz. | Open Subtitles | العالم على وشكِ الفناء ، و نحنُ جالسون هنا نتحدّث. |
| Yaklaşık bir kilometre yolumuz kaldı. Güneş batmak üzere. | Open Subtitles | بقى أمامنا ميلاً، الشمس على وشكِ المغيب. |
| Işıkları yakmaya çalışmaya öyle dalmışım ki merdivenden düşürmek üzere olduğumu fark etmedim. | Open Subtitles | كنتُ منشغلةً جدّاً في إشعال المصابيح، فلم أدرك أنّي على وشكِ إسقاطها عن السلّم. |
| Seni aramaları için ekip oluşturmak üzereydim. İyi misin? | Open Subtitles | كنت على وشكِ إرسال فريق بحث هل أنتِ بخير ؟ |
| Ama neredeyse bitiriyordun. Mezun olmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لكنّك على وشكِ الانتهاء ألا تريدين التخرّج؟ |
| Yapmak üzere olduğun şey konusunda çok dikkatli düşün. | Open Subtitles | فكري بحذرٍ شديد فيما أنتِ على وشكِ فعلهِ |
| Neden hepiniz oturuyorsunuz? Maç başlamak üzere. | Open Subtitles | لماذا أنتم جالسين هنا و المباراة على وشكِ أن تبدأ. |
| Gösterim başlamak üzere ve ben sana etkinlikte bol şans dilemek istedim. | Open Subtitles | إن عرضي على وشكِ البدء ورغبتُ .بأن أتمنى لكِ حظاً موفقاً بالحفلة الخيرية |
| Harika bir akşam yemeği yediğimiz, bir şeyler içmek için dostlarınla buluştuğumuz ve arabamda sakso çekmek üzere olduğun anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أننا حظينا بعشاءِ رائع، ولعلّنا تناولنا بعض المشاريب مع أصدقائك والآن انتِ على وشكِ مُداعبتي في سيارتي |
| Ama bu yıkım daha da beter bir hale gelmek üzere. | Open Subtitles | إلا أنَّ هذا الإجتياح على وشكِ أن يُصبحَ أسوء |
| Hastaneye gelmek üzere olan bir annenin doğumu başlamış. | Open Subtitles | هُنالِكَ أمّ على وشكِ الولادةِ في طريقِها إلى هُنا. |
| Tabii yıkılmak üzere. | Open Subtitles | إنه على وشكِ الإنهيار بالتأكيد |
| Gerçekten mi? Onu hissetmek üzere miydin? | Open Subtitles | هل كنتِ على وشكِ البدء بمداعبتِها؟ |
| Evet, bayatlamak üzere olan 3 kilo somonum var. | Open Subtitles | وقد أعطوني 8 أرطال من سمك السملون " على وشكِ أن تفسد " |
| Mükemmel bir hayat başlamak üzere. | Open Subtitles | انها حياة رائعةفيلم على وشكِ أن يبدأ. |
| Tam denemek üzereydim, ama beraber yaparsak daha eğlenceli olur. | Open Subtitles | ،لقد كُنتُعلى وشكِ أن أتذوقُهم لكن سيكونُ أكثر إمتاعًا .بأن نقومَ بذلك معًا |
| Kusura bakma, seansa başlamak üzereydim. | Open Subtitles | أسفٌ، أنا على وشكِ بدءِ الجلسة. |
| Ben de tam aynı şeyi söylemek üzereydim. | Open Subtitles | -كنتُ على وشكِ قول نفس الشَّيء |
| Oğlumu bugün neredeyse kaybediyordum. | Open Subtitles | كنت على وشكِ أن أفقد ابني اليوم |
| neredeyse kaçırılıyordu da. | Open Subtitles | لقد كانت تقريباً على وشكِ أن تُخطف |
| Ofise girmek üzereyiz, dünyanın en önemli ofisine. | Open Subtitles | نحنُ على وشكِ إدارة المكتب، أهمّ مكتبٍ في العالم. |