| Çok ateşli biri. İçeri girmeden önce neredeyse onu beceriyordum. | Open Subtitles | انها رائعة كنا على وشك ان نلتقي عندما قبض علي |
| Julia o kadar kızdı ki, neredeyse her şeyi mahvediyordu. | Open Subtitles | غضبت جوليا جدا كانت علي وشك ان تخرب الامر كله |
| Dünyanın en büyük suçlusunu adalete teslim etmek üzereyim. | Open Subtitles | انا على وشك ان اُحضر اعظم مجرم الى العدالة |
| Çocuğumla tanışmak üzereyim ve ona ne diyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | على وشك ان التقي بأبنتي ولا اعرف ماذا ستقول |
| ...işlemediği bir suç yüzünden idam edilmek üzere olduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | ان امرآة بريئة على وشك ان تعدم لجريمة لم ترتكبها |
| Az kalsın beni öldürüyordun. | Open Subtitles | اللعنة يارجل كنت على وشك ان تقتلني |
| Yani Roland adayla ilgili ciddi bir tehdidi açığa çıkarmak üzereydi. | Open Subtitles | اذاً رونالد كان على وشك ان يكشف .بعض التهديدات الخطيرة للجزيرة |
| Almak üzere olduğumuz bu maç için teşekkür ediyoruz... çünkü onların içinde ayağa kalkmak üzereyiz. | Open Subtitles | وشكراً على هذه المباراه التى اوشكت على ان نبدءها لاننا على وشك ان نسحقهم |
| Şerif Bill'den seni aramaları için bir takım toplamasını isteyecektim neredeyse. | Open Subtitles | كنت على وشك ان اطلب الشريف بيل جمع الجوقه للبحث عنك |
| neredeyse hepsini öldürdü. | Open Subtitles | كانوا على وشك ان يموتوا جميعا في العام الماضي |
| neredeyse arayıp iptal edecektim, ama gerçekten öyle değil. | Open Subtitles | اصدقائى يظنون ان هذا غريب لقد اعتقد هذا , وكنت على وشك ان الغى و ولكنه ليس غريب |
| neredeyse arayıp iptal edecektim, ama gerçekten öyle değil. | Open Subtitles | لقد اعتقد هذا , وكنت على وشك ان الغى و ولكنه ليس غريب |
| Burada aslında engellemeye çalıştığın şeyi neredeyse başlatmak üzeresin. | Open Subtitles | انت على وشك ان تبدأ شيء افترضته لتمنع ان يحصل هنا |
| Beni tebrik etmelisin çünkü baba olmak üzereyim. | Open Subtitles | انت يجب ان تهنئنى الآن لأنى على وشك ان اصبح اب |
| 7 milyar dolarlık bir TV. Anlaşması yapmak üzereyim. | Open Subtitles | انا فقط على وشك ان اكمل صفقة تلفاز بقيمة سبعة مليار |
| İyi bir arkadaşımın karısına, kocasının öldürüldüğünü söylemek üzereyim. | Open Subtitles | نحن هنا لنتفقد صديقة انا على وشك ان اخبر زوجة صديق جيد ان زوجها قد قتل |
| Beni kapı dışarı edeli biraz oldu ama onun merhametine sığınmak üzereyim. | Open Subtitles | زوجتي طردتني قبل فترة مضت لكنني على وشك ان صالحها |
| ...işlemediği bir suç yüzünden idam edilmek üzere olduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | ان امرآة بريئة على وشك ان تعدم لجريمة لم ترتكبها |
| Amca, lütfen bizi hemen Goa'ya götür çünkü gösterimiz başlamak üzere. | Open Subtitles | عماه ممكن توصلنا الى جوا بسرعه الاستعراض على وشك ان يبدأ |
| Sizin gösteriniz başlamak üzere, ama benim gösterim başladı bile. | Open Subtitles | استعراضكم على وشك ان يبدأ و استعراضى انا بدأ بالفعل |
| Pete'e hiç benzemiyordu, az kalsın "Bu benim kocam değil." diyecektim görevliye. | Open Subtitles | لم يبدو كما لو انه بيت كنت على وشك ان اقول للطبيب الشرعي "يارجل، هذا ليس زوجي" |
| Eija o kadar korkmuştu ki adeta çıldırmak üzereydi. | Open Subtitles | زوجتي كانت خائفة جداً وعلى وشك ان تصاب بالجنون |
| Çocuklar, Max Ryan'la tanışmak üzereyiz,.. | Open Subtitles | يا جماعة, نحن على وشك ان نقابل ماكس ريان |