| "Yüz hatları biraz kaba ve sertti gerç i." | Open Subtitles | على الرغم من أن ملامحها كانت خشنة وصارمة |
| "Yüz hatları biraz kaba ve sertti gerç i. | Open Subtitles | على الرغم من أن ملامحها كانت خشنة وصارمة |
| Şu anda size verilecek görev, belki de en acımasız ve kasvetli olanı. | Open Subtitles | المهمة التى ستعطى اليكم من هذة اللحظة ستكون حازمة وصارمة |
| Tamamen platonik ve işle alakalı bir ilişki. | Open Subtitles | إنَّها بمثابةِ علاقةٍ أفلاطونيّةٍ, زماليّةٌ وصارمة |
| Belirsiz, sıkıntılı zamanlar yaşıyoruz, bu nedenle inceleme süreci son derece eksiksiz ve titiz olacak. | Open Subtitles | نحنُ نحيا في أوقاتًا مُضطربة وغامضة لذا فعمليّة التدقيق ستكون شاملةً للغاية وصارمة |
| Söylemeye çalıştığım, doğayı o kadar tasfiyeci ve kuralcı bir şekilde tanımlamaya başladık ki, bu tanım altında çocuklarımıza yetişkin olduklarında doğa kalmayacak. | TED | ما أقصده هنا هو أنّنا بدأنا في تعريف الطبيعة بطريقة نقية وصارمة أننا تحت هذا التعريف الذي خلقناه لأنفسنا، فلن يتبقى شيء من هذه الطبيعة لأطفالنا حينما يبلغون سن الرشد. |
| Doğanın sabit ve katı kuralları yoktur. | Open Subtitles | لا توجد قوانين قاسية وصارمة في الطبيعة |
| Hoş, etkileyici ve sıkı. | Open Subtitles | أنها لطيفه ,مثيرة وصارمة |
| Korkunç ve aşırı detaycı kurallar bunlar. | Open Subtitles | إنها قوانين مخيفة وصارمة... |
| Tecrübesiz, neşeli ve otoriter. | Open Subtitles | سعيدة وصارمة |
| Net ve ağır. | Open Subtitles | واضحة وصارمة |