| Mary ve arkadaşları aylarca, iktidardaki siyasi partinin yıldırma çabalarını gizlice filme aldılar. | TED | كانت مريم وصديقاتها يقمن بالتصوير لعدة أشهر, وبسرية تامة, الترهيب الذي يقوم به الحزب السياسي الحاكم. |
| O ve arkadaşları kendilerini değişim ajanı, lider ve eylemci olarak görüyor. | TED | هي وصديقاتها يعتبرون أنفسهم كعناصر تغيير وقادة ونشطاء. |
| İş buldu, hatta sınıf arkadaşları için iş ayarladı. | TED | وجدت وظيفة، ثم أخذت بالبحث عن وظائف لزميلاتها بالصف وصديقاتها. |
| Bu fotoğraf kızım ve arkadaşlarının birlikteyken birlikte olmayışlarının bir karesi. | TED | هذه صورة حديثة لابنتي وصديقاتها سويا بينما هما ليسوا معا |
| Cashandra'yı ve arkadaşlarının sohbetini dinliyordum, ve bence sizin aranızda ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كنت أستمع لكاشندرا وصديقاتها وهن يتحدثن ولا أعتقد أنها تعلم عن اي شي مما حصل |
| Bu gece Lydia ve arkadaşlarıyla buluşacağım. | Open Subtitles | أنا تلبية ليديا وصديقاتها الليلة. |
| Jenny Brior ve arkadaşları otuzluk kadınlar gibi mi giyiniyordu ? | Open Subtitles | هل كانت جيني بريير وصديقاتها يرتدي مثل 30 شيئا عاما من العمر، |
| O ve arkadaşları bu vampir zırvasına bayılıyorlar. | Open Subtitles | هي وصديقاتها يحببن كل تفاهات مصاصي الدماء |
| arkadaşları ona bok gibi davranıyor, ama o sesini bile çıkarmıyor. | Open Subtitles | وصديقاتها يعاملنها بازدراء، وهي لا تعترض على ذلك. |
| Yani, haytına devam etmek zorunda kalan ailesi, arkadaşları ve oda arkadaşı için çok kötü. | Open Subtitles | أعنيشعرتُبالأسىمنأجلوالديها. وصديقاتها بحاجة إلى الذهاب حجرتها.. |
| Annem ve arkadaşları etraflarında dört döndüler. | Open Subtitles | لم تستطع والدتي وصديقاتها فعل الكثير لهم |
| Bununla birlikte karım ve arkadaşları çok sessiz olmayabilirlerse takdirle karşılayacağınıza eminim. | Open Subtitles | على كلٍ, متأكد بأنك ستدرك... أن هي وصديقاتها قد لا يكن بغاية... |
| Ve bizim kurbanımız ve onun arkadaşları tarafından taciz ediliyordu. | Open Subtitles | مشمع؟ ويتمّ التنمّر عليها بواسطة ضحيّتنا وصديقاتها. |
| Bir kız ve arkadaşları dansa, kampa veya çölleşmiş bir kasabaya falan gelirler. | Open Subtitles | كما تعلمون، فتاة وصديقاتها يصلن للحفل الرّاقص، المخيم، المدينة المهجورة، وهلمّ جرًا. |
| Ablan ve arkadaşları için işleri yoluna koymam için elime bir şans geçti. | Open Subtitles | لقد عرضت علي فرصه لاصحح الامور من اجل اختك وصديقاتها |
| Joy'a Simone ve arkadaşlarının adreslerini ver. | Open Subtitles | اعطي جوي عنوان التواصل لسيمون وصديقاتها وبعد ذلك سيتولى الامر بيت |
| Jacgueline'le arkadaşlarının, sadece Hess benzin istasyonlarında satılan Kesha'nın Ertesi Sabah Hapı Koleksiyonu'ndan Kaltak Dondurması Turuncusu ruj sürüp bira içtiğini sanmam. | Open Subtitles | لأنني لا أعتقد أن جاكلين وصديقاتها يشربون علب البيرة حينما يرتدون ملابس قصيرة ويضعون أحمر شفاة برتقالي |
| Kızımın ve arkadaşlarının seni aniden ziyaret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعرف لماذا ابنتي وصديقاتها يقومون بزيارتك فجأه |
| Hanna Marin ve arkadaşlarının peşine düşen ve bunu yapan aynı kişi. | Open Subtitles | نفس الشخص الذي يلاحق هانا مارين وصديقاتها فعل هذا |
| Kızınızın ve onun arkadaşlarının... sınıf arkadaşlarından birini, soyunma odasında köşeye sıkıştırdığından haberdar mısınız? | Open Subtitles | هل تعلم ان ابنتك وصديقاتها... . قامو بحبس واحده من زميلاتهم في غرفة تغيير الملابس... |
| Bu akşam Cece ve model arkadaşlarıyla çıkacağız ve balerin olma hayalleri olan fahişe olarak giyineceğim. | Open Subtitles | انا سوف اخرج الليلة مع سيسي وصديقاتها العارضات وسوف احضر " راقصة بالية واعدة "تحولت الى مومس |
| Sanki Karen ve arkadaşları Clarie ve arkadaşlarıyla iyi geçinemiyorlar. | Open Subtitles | إنه مثل (كارين) وصديقاتها لا يتعاملنً ّمع (كلير) وصديقاتها. ولكن لماذا؟ |